Yazar: mehmet

Orta Asya steplerinden Anadolu’ya uzanan uzun yolculukta Türk atlıları heybelerinde iki şey taşıyorlardı. Birincisi, eğilmeye bükülmeye gelmeyen, sözlü olarak herkesin zihninde var olan ve katı bir şekilde uygulanan Türk töresiydi. Biz buna adalet sistematiği diyelim. Suçluların cezasız kalmadığı, mağdurun kesinlikle tatmin edildiği, suçu işleyenin hükümdar…

Pinokyo’ya babası para verir bir şeyler alması için. Sonra yolda rastladığı birileri elinden parayı düzenbazlıkla alırlar. Pinokyo’yu, parayı gömerse para ağacı olacağına inandırırlar. Pinokyo zavallım, ne kadar saf, masum. Daha yeni odunluktan çıkmış kukla olmuş. Asıl amacı insan olmak. Karl da öyle. Karl Rossman (böyle…

Dünyayı değiştirmek değilse de, değiştirmeyi arzu etmek bir ihtiyaçtır. Hep aklıma, o ağacın altında toplanan dört tane tıp talebesinin ettikleri yemin gelir. Sonrasıyla ilgili binlerce sayfa yazı yazılmıştır, sonrasından bahsetmeyeceğim. Benim dikkatimi çeken nokta dört tane öğrencinin dünyayı değiştirme arzusunun-ihtiyacının dışavurum şeklidir. Bazen değişiklik isteği…

“Hiç kuşkusuz yaşam bir armağandır,” diye yanıtlamış Padişah. “Ama biz öyle aciz yaratıklarız ki, bize sunulan bu armağanın tadını çıkarmak yerine kendimizi acılara boğuyoruz.” Polisiye türüyle bildiğimiz Ahmet Ümit ismini bir masal kitabında görünce polisiye bir masal kitabı olduğunu düşündüm. Kafamda canlandırdığım, evvel zaman içinde…

“Bana bir şeyler anlat” diye başlıyorum söze. “Ne anlatayım” diye yanıtlıyor çoğusu. Ne bileyim işte, en başından anlat sen. “Her şey gaz ve toz bulutuydu” de; “Önce söz vardı ve Tanrı’yla beraberdi” de. Değişik bir şeyler duymak istiyorum fakat ne yazık ki hep aynı şeylerle…

1900’lü yılların başlarında İstanbul’da geçen, bilimle süslenmiş, harika bir aşk hikâyesi. Bir kuyruklu yıldızın (Halley) dünyadan, özelde İstanbul’dan geçişi üzerine tasarlanmış olan olay örgüsünde bu yıldızın geçişini merakla takip eden insanlar, bilimsel bir rasyonellikle hadiseye bakan eğitimli-kültürlü İrfan Bey ve İrfan Bey’in meçhul mektup arkadaşı…

Halid Ziya Uşaklıgil’in Aşka Dair adlı eseri yazarın hikâyelerinden oluşuyor. Kitap fuarından birkaç tane Türk Klasiği diyebileceğimiz kitaplardan almıştım. Aynı yayınevinden birkaç tane kitap almak en büyük hatam oldu zira eserler çok özensiz bir şekilde basılmış. Aynı sayfada birden fazla yazım yanlışı yakalayabiliyorsunuz. Hiç gözden…

Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi kitabı önce ismiyle dikkatimi çekti sonra yazarıyla kendisini okuttu bana. Çocuk kitabı olarak basılmış fakat yazarının Cemal Süreya olması önemli bir farklılık katıyor. Bir şairin yazarkenki üslubu, kime yazdığından bağımsız olarak özgün bir okuma tadı vermeli okuruna diye düşündüm ve haklı…

Türkiye’nin Yakın Tarihi kitabı İlber Ortaylı’nın muhtemelen değişik yerlerde yayınlanan makalelerinin toplanmasıyla oluşan bir kitap. Hocanın yazılarını herhangi bir yerden takip etmediğimden ve aynı şeylerin birden fazla defa tekrar edilmesinden çıkardım bunu yoksa emin değilim. Kitapta Osmanlı’nın son döneminden yakın zamana kadarki süreç içerisinden önemli…

Georges Perec, “Şeyler” adlı kitabında altmışlı yılların bir hikâyesini sunuyor okuyucusuna. Bu yıllarda Paris’te yaşayan bir çiftin, Jérome ile Sylvie’nin gözünden o dönemin bir toplumsal sınıfının hayatları, hayalleri ve hayal kırıklıklarını okuyoruz. İkilinin hayata bakışları eşyalar üzerinden şekilleniyor. Daha iyi eşyalar satın alarak mutlu olacakları…