Toprak Bizi Tükürdü

Hayatımız bundan sonra eskisi gibi olmayacak. Bir arkadaşla konuşuyorum, “sanki öldüm” diyor. Depremi yaşayanları en iyi anlatan cümle buydu şimdiye kadar. Sanki 6 Şubat günü saat 04:17’de ve saat 13:24’te öldük ve sonrasında bambaşka bir hayata başladık. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. 

Vahdettin Yiğitcan Ağabey’in yönlendirmesi ile, tarihe not düşmek için yazıyorum bunları. Yaşadığımız felaketi sözlerle ifade etmek zor biliyorum. Dilimin döndüğünce kendi bakış açımla büyük depremden bahsetmek istiyorum. Eskiden, depremden önce ve sonra diye anlattıkları zaman aklımıza 17 Ağustos gelirdi. O depreme de İstanbul’da yakalanmış, şokunu uzun yıllar üzerimden atamamıştım. Şimdiden sonra büyük depremden önce ve sonra diye bahsedeceğim ve bunu yaşayanlar uzun yıllar boyunca atamayacaklar etkiyi üzerlerinden. Allah yardımcımız olsun. 

Toprak bizi üzerinden tükürdü. Binalar inşa ediyorduk sanki kalıcıymışız gibi. Binalar yaptık, toprağa kazık çaktığımızı düşündük. Evlerimizi türlü türlü eşyalarla donattık. Binalar inşa ettikçe, türlü eşyalarla evlerimizi doldurdukça, dünyada kalıcı olduğumuza dair bir fikir oluştu içimizde. Meğerse kurduğumuz evler kuş yuvasından farksızmış. Bir sarsıntıyla her şey dağılabilirmiş. Fazla kibirli davranmışız. 

Tarım alanlarına bina inşa ettik. İnsanoğlunun tabiata karşı meydan okuyuşunun kulelerini diktik bu alanlara. Sürekli meydan okuduğumuz dünyada yok ettiğimiz türlere yenilerini ekledik. Çılgınca başladığımız inşaat yarışı yerel yönetimlerin de çoğu yanlışa göz yummaları ile önü alınamaz bir tufana dönüştü. Deprem kuşağında yaşadığımızı, tarihte defalarca depreme maruz kalmış olduğumuzu unuttuk. Daha sağlam yerlere daha kuvvetli binalar yapmayı kar maksimizasyonu derdiyle kulak ardı ettik. Sonunda toprak bizi üzerinden tükürdü. Balgam tükürür gibi fırlattı attı bizi. 

Nice canımız enkazların altında kaldı. Beton yığınlarının altında çaresiz bir yardım eli bekleyenlerin bir kısmına ulaştı o el çoğuna ulaşamadı. Evlerine giremeyip arabalarında ya da çadırlarda hayatlarını sürdürmeye çalışanlar soğukla cebelleşti durdu. Önemli bir kısmımız vebadan kaçar gibi kaçırdı ailesini bu deprem ortamından. Şimdi masal şehrimiz Malatya, eski resimlerde-videolarda kaldı artık. Elbet bir gün yeniden dirilecek fakat çok zor olacak bu diriliş. Üzerimize düşen bomba hepimizi başka bir gailenin yükünün altına soktu. Rabbim darda kalan herkesin imdadına yetişsin. 

Bugün, bu depremin ikinci haftası. Rabbimden niyazım kaybettiğimiz tüm hemşerilerimize ve diğer vilayetlerdeki kardeşlerimize rahmetiyle muamele etmesi. Zor şartlar altında yaşayan tüm Malatyalılara da diğer on vilayetteki kardeşlerimize de rahatlık vermesi. Gönlü bir kuşun kalbi gibi ürkekleşmiş herkese iç rahatlığı vermesi. Hepsinden önemlisi; bundan sonraki süreçleri yöneten ve yönetilen olarak sürdürecek olanlara daha mütevazı olmayı, daha ferasetli kararlar almayı ilham etmesi.

20 Şubat 2023 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir