Malatya’da Hayat Çok Pahalı

Depremden sonra Malatya’daki fiyatlardaki değişim inanılmaz boyutlara ulaştı. Başka şehirlere de gittik, başka yerlerde de alışveriş yaptık. Buradaki fiyatlar neredeyse Türkiye’nin en pahalısı seviyelerine ulaşmış durumda. Fiyatlar diye genel konuşuyorum siz sebze meyve fiyatlarından genel gıda fiyatlarına, ev kiralarından inşaat maliyetlerine kadar anlayın. Enflasyon hesapları yapılırken Malatya baz alınsa ülkenin enflasyonu açıklananın çok üzerinde çıkar. 

Bir arkadaşım deprem sonrası uzun süre Kars’ta yaşadı ve Malatya’ya geri döndü. Yaşadığı fiyat şokunu hayretle anlatıyor. Sütü Kars’ta 14 liradan alıyordum diyor, Malatya’da 18 lira. Yoğurt fiyatı 22,5’ken Malatya’da 30 lira. 30’luk yumurta Kars’ta 70 lirayken Malatya’da 90 lira. Diğer gıda ürünlerinde de fiyatlar böyle seyrediyor. Aradaki farkın sebebi ne acaba? Biz bu toz toprak içindeki memlekette yaşamıyoruz da Paris’te mi yaşıyoruz acaba?

Malatya peynirinin kilosu neredeyse 200 lira olacak. Ortalama bir aile ne yiyip ne içerek hayatta kalacak bu şehirde? Fiyatlar neden bu kadar hızlı artıyor? Bunun bir denetim mekanizması yok mu? Belediyenin Esenlik marketlerine bakıyorum bir ümitle. Orada da fark yok. Her şey ateş pahası olmuş. Asgari ücretin 11 bin 500 lira olduğu bir yerde 2 çocuklu bir aile açlıkla mücadele ediyor demektir. 

Asgari ücret demişken. Kira fiyatlarına bakar mısınız? On bin liraya ev bulan haline şükrediyor. İnsaf, vicdan, merhamet bu coğrafyaya uğramadan teğet geçiyor gibi. Herkes birbirine bakarak fiyat yükseltiyor. Bir ay önce ile bir ay sonra arasındaki fiyat farkını aklım almıyor. Fiyat algısı diye bir şey kalmamış durumda. Hiçbir rakam kimseyi şaşırtmıyor artık. Tutturmuşuz bir yol gidiyoruz. Duyarsızlığımız had safhada. 

İnşaat maliyetleri civar illere nazaran aşırı yükselmiş durumda. Hazır beton fiyatlarının Elazığ ile mukayesesini gördüm haberlerde, neredeyse Elazığ’ın 1,5 katı olacak fiyat farkı. Biz Türkiye’nin şehirlerinden sadece bir tanesiyiz. Komşu ille bu kadar farkın olması normal değil. Maliyetler her yerde aynıyken bizim bu kadar fazla fark ödüyor olmamızın mantıklı bir sebebi yok. 

Bu depremi biz yaşadık. Sarsıntısını, yıkımını, ölümünü, kalımını hep biz yaşadık. Kimsenin merhametine, vicdanına sığınmak gibi bir gayesi yok kimsenin fakat el insaf, merhamet. Deprem görmüş, yıkım görmüş, kayıp görmüş yüz binlerce insanın maruz kaldığı bu durumu hangi vicdan kabul edebilir? Arz talep yasasının çoğu alışverişte geçerli olduğunun farkındayım fakat en azından gıda fiyatlarının artık makul seviyelere inmesi gerekiyor. 

26 Eylül 2023 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir