Mağduriyetler Sürüyor

Evleri yıkılan binlerce insanın mağduriyetlerinin giderilmesi namına herhangi bir adım atılmış değil. Depremin senesi dolacak neredeyse ve fakat bu insanlar ne yapacaklar, nasıl yapacaklar belli olmadı. Belediye kat sayılarını henüz açıklamış değil. Mağdurlar sadece ve sadece bekliyorlar aylardır. Herhangi bir faaliyet yok. Yöneticilerin açılışlarda fotoğraf vermekten başka faaliyetleri yok. Bol bol toplantılar yapılıyor, bilmiyorum bu toplantılarda ne kararlar alınıyor fakat ortada bir uygulama yok. 

Depremden sonra İstanbul’da kentsel dönüşüm kampanyası başladı. Yarısı bizden başlığıyla başlatılan kampanyada bayağı mesafe kat edilmiş durumda. Depremi yaşamamış, sadece ihtimaliyle tedirgin olmuş insanların yaşadığı şehirde her şey hızla ilerlerken bizatihi depremi yaşamış olanların bir arpa boyu dahi yol alamamış olması çok üzücü. Malatya depremi doğrudan yaşadı, doğrudan yıkımlar oldu. İnsanlar evlerini kaybettiler ve kayıplarıyla baş başalar. 

Evleri yıkılan insanların devletten ne türlü destekler alacakları da belli değil. Bu insanlara neredeyse “oradan ev almasaydın”, “orada oturmasaydın” denilecek. Zamanında kentsel dönüşüm yapmayanın suçu yok. Zemini sağlam olmayan yerleri imara açanın suçu yok. Kalitesiz inşaat yapanın suçu yok. Denetimini doğru düzgün yapmayanın suçu yok. Tek suçlu, hayatı boyunca para biriktirip bir ev sahibi olmuş olan o birey. Bütün bedeli ödeyecek olan da aynı birey. 

Dediğim gibi, mağdurlar sadece bekliyorlar. Hayat akıyor, kış yaklaşıyor, fiyatlar genel seviyesi sürekli yükseliyor. Başlarını sokacak bir ev bulmak, çocuklarını okula göndermek, evlerinin geçimlerini bu ağır şartlarda sürdürmek zaten başlı başına büyük bir problem. Bir de yıkılmış olan evlerinin ne olacağı ile dertlenmek durumundalar. Allah yardım etsin. Bu kadar stres, normal bir bünyeye fazla. Hayatları boyunca devlete ve belediyeye vergi ödemiş, harç yatırmış, bir kuruş borcu olmamış insanların devletten ve belediyeden mağduriyetlerinin giderilmesini beklemeleri çok mu?

Belediyenin sürekli vergisini, harcını aldığı orta hasarlı bina sahiplerinin de bir kısmının oturma ruhsatı olmadığı için binalarının yıkılacağı söyleniyor. Adam orada otururken kuruş kuruş belediyeye vergisini ödüyor fakat tadilat ruhsatı alacağı gün “olmaz” diye cevap alıyor. Lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince meee. Vergiyi alırken kuruş kuruş alan belediyenin bugün oturma ruhsatından bahsetmesi ne kadar abes farkında mısınız? Madem ruhsatı yoktu neden müsaade ettiniz, müsaade ettiğiniz yerdeki insanlara bu zor durumda bu muameleyi neden reva görüyorsunuz?

Seçimi mi bekliyorlar bilmiyorum fakat insanların seçim beklemeye takatleri kalmamış durumda artık. Siyasi ikbalden, seçimden, oydan, menfaatten daha önemli bir konu var bugün gündemde ve bu işlerin bir an önce çözülmesi gerekiyor. 

27 Eylül 2023 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir