Cazibe Merkezi Malatya

Malatya yatırımcılar için, iş adamları için, yaşamak isteyenler için ya da yaşayanlar için cazibe merkezi değil artık. Malatya artık suçlular için, hırsızlar için, uyuşturucu madde tacirleri için, kolay yoldan para kazanma peşinde olanlar için cazip bir yer. Boşaltılmış binlerce bina var. Boş binalar normal insanlar için korku ve üzüntü sebebiyken kelleyi koltuğa alıp içine girebilecekler için adeta birer altın madeni. İçinde eşyalardan sökülüp satılabilecek inşaat malzemelerine kadar her türlü materyal var. Buralara girip içindekileri söküp paraya çevirenler bu paraları hayır yolunda harcamıyorlar tabi ki. Kolay para kolay harcanıyor. Haydan gelen huya gidiyor. 

Şehrin demografik yapısındaki değişim hepimizin dikkatini çekiyor. Nasıl çekmesin. Depremle birlikte bir dalga göç verdik bir dalga aldık. Gidenler, deprem korkusuyla, çoğu geçici olarak, memleketi terk etti. Şehir biraz düzene girerse geri gelip yarının Malatyasını yeniden kurmak için büyük katkıları olabilecek insanlar zaman içerisinde bir düzelme emaresi görmeyince gittikleri yerde kalıcı olmaya başladılar. Benim çevremde var, sizler de düşününce fark edeceksiniz. Nice doktor, avukat, mühendis, kamu çalışanı, öğretmen, akademisyen şehri terk etti. Bir o kadarı da ümitsizliğe kapılarak gitme yollarını araştırıyorlar. Şehri bunlar için cazip yapabilecek hiçbir şey yok zira. Mahalleler toz, duman içinde. Uzun vadede bu tozların ölümcül hastalıklara sebep olabilecekleri konuşuluyor. Trafik felç olmak üzere. Bir yerden bir yere gitmek inanılmaz zor ve kamyonlar itfaiye araçları gibi, ambulanslar gibi trafikte öncelikliymiş gibi araç kullanıyorlar. Üstelik suç oranları da artış içerisinde. Şehirde daha önce çok rastlamadığımız tipte insanlar dolaşıyor. Bir yerden bir yere giderken onlarca defa elim kalkar inerdi. Selamlaşmaktan yol yürüyemiyordum neredeyse. Şimdiyse başımı öne eğip yürüyorum. Tanıdık kimse yok. 

Şehre dışarıdan çalışmaya gelenler de çok oldu, enkazlardan mal toplamak için gelenler de. Asayiş bültenlerinde uyuşturucu, cinayet, yaralama, ruhsatsız silah taşıma gibi haberlerle sık sık karşılaşıyoruz. Hırsızlar o kadar yoğunlar ki, bir hırsızın iş başında uyuyakaldığı haberini okudum geçenlerde. Çalacak o kadar şey var ki, memleket o kadar sahipsiz ki, adamlar çalmaktan yorgun düşüp uyuyakalıyorlar. Bu şehre ait olmayan çok sayıda insan buraya göçtü ve pastadan pay almak için gece gündüz çalışıyorlar. Kazandıklarını da gayrimeşru yollara yatırıyorlar. Tütüne uyuşturucu katanlar, hapçılar, eroincilerle dolu ortalık. Şehir, müptezeller için bir cazibe merkezi. 

Göreve yeni başlayan valimiz Ersin Yazıcı hakkında olumlu şeyler duyuyorum. Umarım ki bu asayiş olaylarını önceleyerek Malatyamızın yeniden insanların güven ve huzur içerisinde yaşadıkları bir şehir olmasını sağlar. Tabi ki sadece valinin, sadece emniyetin çabalarıyla sağlanmaz bu güven ve huzur ortamı. Bu şehri suçlular için cazip kılan şeylerin de ortadan kaldırılması gerekiyor. Sadece suçla ve suçluyla mücadele etmek yetmez, sorunun kökenine inmek lazım. Boş binalar bir an önce kaldırılmalı. Kaç ekip çalışıyor yıkımlar için bilmiyorum. Bildiğim, bunun yetersiz olduğu. Devletin ve belediyenin tüm imkanları seferber edilerek yıkım yapan ekip sayısı artırılmalı. Bunun üç katı, beş katı ekip olmalı ki yıkımlar ve kaldırmalar bir an önce sona ersin. Kahramanmaraş ve Hatay’da yıkımların büyük ölçüde tamamlandığı haberlerini alıyoruz. Bizim de bir an önce bitirmemiz gerekiyor ki şehrimiz hırsızından, yağmacısından kurtulsun, düzgün insanlar için yeniden bir cazibe merkezi haline gelebilsin.

22 Eylül 2023 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir