Birinci cildin sonunda D’artagnan bir elmasın peşinde İngiltere’ye gidiyordu. Yolda arkadaşlarını değişik sebeplerle bırakmak zorunda kalan kahraman sonunda yalnız başına Londra’ya varır ve kendisine verilen vazifeyi hızlı bir şekilde yerine getirir. Kraliçeye büyük bir hizmeti dokunmuştur fakat kraliçe diğer güç odaklarına göre gölgesine sığınmak için çok zayıf bir karakterdir. Kral ve Kardinal dönemin en güçlü insanlarıdır ve bunları karşısına almak idam fermanını imzalamak demektir. Kardinal D’artagnan’ın yaptıklarını biliyordur ve ilk tepkisi onu kendi yanına çekmek için çaba göstermek olur.
D’artagnan ve arkadaşları bu kitapta yeni bir maceraya hazırlanırlar. Bu, protestanların kalesine yapılacak olan bir saldırıdır. Öncesinde hazırlık yapmaları gerekir. Bunun için de paraya ihtiyaçları vardır. Yazarın büyük bir ustalıkla resmettiği karakterlerin her birinin farklı mizaçları vardır. Porthos gösterişi seven ve bunun için yalanlar söylemekten çekinmeyen birisidir. Aramis ise papaz olmak istiyordur ve başına gelen her hadisenin kendisini papazlıktan uzaklaştırdığını düşünmektedir. Bir de aşkı vardır ve ona kavuşma ümidi her şeyin ötesindedir. Athos silahşörlerin en yaşlısı ve olgunudur. Herkesten sakladığı bir sırrı ve bir soyluluk ünvanı vardır. Geçmişte yaşadığı bir hadise yüzünden kendisini içkiye vermiş, dünya işlerini pek fazla umursamamaktadır.
Milady adındaki bu ciltte D’artagnan önceki kitapta kaybolan sevgilisinin Kardinalin ajanı olan Kontes’le bağlantılı olarak kaçırıldığını düşünmektedir. Önce Milady diye hitap edilen kontese yaklaşmaya çalışır fakat heyecanlı yapısı bu tehlikeli kadının nefretini kazanmasını geciktirmez. Sonrasında savaş çanları çalmaya başlar.
E yayınları tarafından 1972 yılında basılmış olan eserin çevirisini Nuri Dal yapmış. 272 sayfa.
