Nizam

Allah’ın nizamını en güzel şekilde temaşa etmek istiyorsanız seher vaktinde gökyüzünü ve dünyanın yüzbinlerce yıldır her sabah yeniden yaptığı gibi uyanışını izlemelisiniz. Bunu her gün düzenli olarak yapabilirseniz eğer, kafanızda “nizam” kelimesinin yerini tutacak bir imaj oluşabilir. Allah’ın nizamını bir miktar dahi olsa hikmet kavramı çerçevesinde izleyebiliyorsanız kusursuzluğun ne olduğunu da algılayabilirsiniz. Kâinatın aynı nizam çerçevesinde ilerleyişini, gece-gündüz oluşumunu, mevsimleri oluşturan eksen eğikliğini, entropi yasasını ve daha binlercesini incelediğiniz zaman –ya da her inceleyişinizde- hayretler içinde “Subhanallah” demiyorsanız bir probleminiz var demektir.

Nizamın karşısında kargaşa, kaos, karışıklık, düzensizlik vardır. Bu Allah’ın düzeninin karşısındaki insanların düzeninin ifadesidir. İnsanların düzeni aynı zamanda egoist düşünce düzenidir. Kâinatın ahenginin karşısında bencilliğin düzeni; bülbül şakımasıyla karga gaklamasının kıyaslanması gibidir. Her türlü insan düzeni, temellerini ilahi nizamdan almıyorsa çürümeye, kokuşmaya mahkûmdur. Allah’ın nizamını örnek almaksızın düzen kurmaya çalışanlar ya yalancı ya da ahmaktır. Allah’ın nizamını örnek almadan Allah’ın nizamını örnek aldığını söyleyenler şapşaldır. Kapitalist sistem adaletin ve dolayısıyla Allah’ın karşısındadır. Komünist sistemler, sosyalist sistemler, içinde yaşadığımız liberal-kapitalist sistemler topyekûn Allah’ın nizamının karşısındadır.

Allah’ın nizamını öğrenmek için yapılması gereken işin kaynağına inmektir. Allah’ın nizamını uyguluyorum diyenler eğer inandığımız kitabımız olan Kuran’a aykırı davranıyorlarsa yalan söylüyorlardır. Bugünün Müslümanının temel zaaflarından birisi “Her Sakallıya DEDE” demektir. Dinden, imandan, peygamberden, Kuran’dan bahseden kim olursa eteklerine yüz sürmeye eğilimimiz var. Temel dayanak noktamız Kuran olmadığı için de bu sakallıların gerçekten “dede” olup olmadıklarını anlayamıyoruz. Sonra da onların yollarına düşüp sırat-ı müstakimden sapıyoruz da kendimizi doğru yolda zannediyoruz.

Düzenler, sistemler, programlar, planlar. İnsan elinden çıkan her şey. Yüce Allah’ın kitabında bizim için öngördükleriyle çelişiyorsa yanlıştır. Bir insan ne kadar doğru olduğunu iddia ederse etsin. Sözlerine ne kadar Allah diye başlayarak devam ediyor olsa da olsun. Aldanmayın. Yalan söylüyorsa, riyakârlık yapıyorsa, dünya malına düşkünse, bir söylediği bir diğer söylediğini tutmuyorsa, insanlara yüksekten bakıyorsa, kendini başkalarından yukarıda görüyor ve kusursuz buluyorsa, helal ve haram kavramları insanların vicdanlarındaki ile uyuşmuyorsa… Kısaca sevgili dostlar, bir insanın hayatı Kuran’a uymuyorsa, o insan yüz kere hacca gitse bin vakit namaz kılsa milyon defa Allah dese de siz ona inanmayın. Elinizde çok güzel bir turnusol kâğıdınız var zira.

İsmi ne olursa olsun. Liberal, kapitalist, komünist; islam cumhuriyeti, halk devleti, sosyal devlet; aklıma gelmeyen her türlü formasyon. O kitaba uyuyorlarsa başımla beraber. Uymuyorlarsa yere batsınlar.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan