Eşşek

Bu yazının başlığında kullandığım şedde biraz sonra bahsedeceğim yaratıklarla Keloğlan’dan Nasreddin Hoca’ya kadar Anadolu insanının kadim dostu olmuş yük hayvanı saygıdeğer eşeğin birbirleri ile karıştırılmaması içindir. Yük hayvanı eşek ne kadar faydalı ve insana dostsa bu bahsedeceklerim o kadar faydasız ve toplum düşmanıdırlar.

Gecenin saat iki buçuğu. Yeri göğü inleterek saçma sapan bir müziği geçtiği mahalde meskûn olan tüm sakinlere dinleten bir araba ve bu arabanın yükü olan dört tane eşşek caddeden geçiyor. Arabanın sürati saatte 10 kilometre civarında. Bütün apartmanlar uyansın, herkes camlara dökülsün, herkes kendilerine küfretsin istiyorlar. Topluma isyan, düzene isyan, alayına isyan.

O çocuk ne kadar zor uyudu biliyor musunuz siz? Annesi saatlerce salladı ayaklarında, tüm hane halkı parmaklarının ucunda yürüdüler çocuk uyuyabilsin diye. Tam her şey yoluna girdi derken siz, arabaya doluşmuş eşşek takımı, oradan insanları taciz ederek geçtiniz. Çocuk bağırarak uyandı, anne gözlerinden uyku akarak uyandı, ev halkı huzursuz bir gecenin devamını yaşamaya başladılar. Aferin size.

O hasta nasıl zor uyumuştu biliyor musunuz siz? Dert gece azar ya, gecenin o saatine kadar inledi durdu belki de. Tam bir yudumluk huzur bulmuştu, bir parça uykuya dalmıştı ki siz geçtiniz oradan. Hastanın istirahati kesildi. İnlemeye devam etti.

O amcayı nasıl zor uyku tutuyor biliyor musunuz siz? Zar zor uyumuştu siz sokaktan geçene kadar. O işçi akşama kadar çalıştıktan sonra geldi istirahat ediyordu. Ertesi gün yine çalışacak, daha ertesi gün yine çalışacak. Siz gelip dinlenmesine engel oluncaya kadar herkes mutluydu. Bir araba dolusu eşşek bozana kadar gece sükûn içindeydi.

Gece, dinlenme saatidir. İnsanların çoğu gündüzleri çalışır geceleri istirahat eder. Basit gibi görünse de insanların gece uykularını alabilmeleri toplumsal huzurun sürekliliğini sağlayan etkenlerden biridir. O saatlerde bağıra çağıra sokaklarda dolaşmak, müziği son ses açarak insanları taciz etmek suçtur. Hem de az bir suç değil, büyük bir suçtur. Gündüz vakti işlenen bir suçun temelleri o gecenin içinde yatıyor olabilir. Dört tane eşşeğin bozduğu uyku yüzünden gününe gergin başlayan bir insanın yaptığı hatadan kendisi mi daha çok sorumludur yoksa dinlenmesine müsaade etmeyen eşşekler mi yoksa bu eşşeklerin böylesine fütursuzca dolaşmalarına müsaade edenler mi?

Not: Geçen sene yazmıştım “Yeter Artık Davulcu” diye. Yüz sene de geçse cehaletin kral, ilmin mahpus olduğu bu ülkede bu davulcular gece vakti bir motosikletin üzerinde davullarına abanarak insanları rahatsız edecekler. Nerede çalar saatin olmadığı dönemde insanları davulla-maniyle sahura kaldırma nezaketi, nerede üç kuruş bahşişi cebren toplamak için motosiklet sırtında davul çalarak insanları taciz etme rezaleti. Kıyas size ait.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan