Post Kavgası

Anadolu Selçuklu tarihinden taht kavgalarını çıkarırsanız geriye pek bir şey kalmaz. Dünya nüfusunun Haçlı Seferleri ve Moğol istilası gibi büyük akınlar yüzünden vahşi soykırımlara uğradığı bu zamanda Selçuklular birbirleri ile kavga edeceklerine birlik olsalardı bu kadar insanın kanı dökülmez, Anadolu’da Türk varlığı daha da sağlam bir temele kavuşurdu. İstanbul iki yüzyıl daha erken fethedilebilir, Avrupa’nın büyük bölümü vatan yurdu haline gelebilirdi. Anadolu Selçuklu Devleti’nin hüküm sürdüğü 1075-1308 yılları arasında Haçlı Seferleri vuku buldu. Haçlı orduları geçtikleri her yeri kana buladı, önlerine gelen bütün Müslümanları öldürdüler ki Kudüs’te yaptıkları vahşet bugün halen anlatılır. Moğol akınları da Anadolu ‘ya bu zamanlarda girdi ve yine aynı vahşetler yüz binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Moğollar girdikleri şehirlerde süt emen çocuklara kadar tüm erkekleri katlettiler. Buhara’da, Semerkant’ta insanları diri diri toprağa gömen bu vahşiler daha fazlasını Kayseri’de, Sivas’ta ve Anadolu’nun daha birçok yerinde gerçekleştirdiler.

Tüm bu hadiseler vuku bulurken Selçuklular tahta oturabilmek için birbirleri ile savaş halindeydiler. Burada tarihi durdurup biraz ileriye gidelim. Mehmet Akif’in meşhur sözü geliyor hemen aklımıza değil mi? “Tarih’i tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”. İslam öncesi Türk devletlerinin yıkılma sebeplerinin başında taht kavgaları geliyor. Yani ibret alınacak olsa ne Haçlı belası olurdu ne Moğol. Selçuklu sonrası kurulan bütün devletlerde de taht kavgası yüzünden ne Fetret’ler yaşamış Türk milleti. Yine ibret alınmamış. Bugünün Türkiye’sinde artık taht olmadığı için koltuğa oturmaya çalışıyor insanlar. Bu kavga için neler geliyor başımıza, ne canlar yanıyor. Fakat ibret alınmıyor, alınacağı da yok. Bu böyle sürüp gidecek.

Selçuklu soyunun nihayeti çok acıklıdır. Halkın o kadar yüksek teveccüh gösterdiği sülale neticede her şehzadenin padişahlık ilan ettiği, padişah olabilmek için Moğol valilerinin elini eteğini öptüğü karaktersiz insanlar haline geliyorlar. Moğollar bunlardan bazılarını Anadolu valisi yaparak değerlendiriyorlar ama başka yerde isyan eden şehzadelerin bolluğu neticede Moğolları dahi çileden çıkarıyor. Olmayan bir taht için bu kadar kendini paralayan şehzadelerin hepsi için ölüm fermanı çıkarıyorlar ve hepsini buldukları yerde bir hastalığı temizler gibi öldürerek bu sülalenin sonunu getiriyorlar. Tahta çıkma hırsının getirdiklerine bakın. Birlik olsalar Haçlıları temizleyebilirlerdi. Birlik olsalar Moğolların zalim akınlarını bir hamlede durdurur, milyonlarca insanın kanının akmasına engel olabilirlerdi. Birlik olsalar kendi iç mücadeleleri yüzünden masum halkı birbirine öldürtmez, Avrupa sahnesine erkenden çıkabilirlerdi. Dünya tarihinin gidişatını baştan sona değiştirme imkânı olan bir çağda yaşadılar ve hırslarının kurbanı oldular. Selçuklu tarihi Türk tarihinin en trajik hadiselerine sahne olmuştur bu hırs yüzünden. Tarih tekerrürden ibarettir sözü ne kadar doğru. Geçmişte olagelen hadiselerin hepsi defalarca tekrar edip duruyor. Dün taht için karakterinden dahi ödün veren insanların benzerleri bugün yine aynı yönetme hırsı için, idare etme hazzına sahip olabilmek için ruhu kaç para eder diye şeytanla pazarlık halinde. Tarih tekerrürden ibaret lakin ibret alma gibi bir alışkanlık bizlere özgü değil anlaşılan.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir