Richard P. Feynman, Amerikalı bir bilim insanı. 1963 senesinde yapmış olduğu üç konuşmayı birleştirip bir kitap haline getirmişler. Kitap bilimsel bir kitap değil, yazar-bilim insanının çeşitli konulardaki düşüncelerini içeriyor. Nobel ödüllü bir fizikçinin düşünceleri elbette sıradan insanlar için çok değerli. Ben de bunu düşünerek bu incecik kitabı aldım ve okumaya çalıştım. Maalesef çevirinin çok iyi yapılmadığını düşünüyorum. Başta, konuşma metninden ancak bu kadar çevrilebilmiş diye düşündüm fakat kitap ilerledikçe çevirisinin neredeyse otomatik olarak yapılan çevirilere benzemiş olduğunu fark ettim ve hayal kırıklığına uğradım. Alfa Kitap beni sık sık hayal kırıklığına uğratan bir yayınevi. Bundan sonra mim koydum bu yayınevine, kitaplarını edinmemeye çalışacağım.
Her Şeyin Anlamı üç farklı konuşmadan oluşuyor. Bilimin Belirsizliği, Değerlerin Belirsizliği ve Şu Gayri Bilimsel Çağ.
“Bugün, bilimsel bilgi diye adlandırdığımız şey değişen kesinlik derecelerine sahip ifadeler bütünüdür. Bazıları belirsizdir, bazıları neredeyse kesindir, ancak hiçbiri mutlak surette kesin değildir” diyor bilimin belirsizliği konuşmasında yazar. Ardından değerlerin belirsizliğine geçiyor. “Eğitim büyük bir güçtür fakat her iki yönde de iş görebilir” diyor bu bölümde. Nasıl ki bilim belirsizse değerler de çok belirli değil.
“Açık yüreklilikle bir şey bilmediğimizi kabul etmek zorundayız” diyen Nobel ödüllü bir bilim insanı büyük bir itirafta bulunuyor demektir. “Tarihin en karanlık dönemleri daima, insanların dine ve bazı dogmalara mutlak biçimde inandığı zamanlar olarak görünür. O dönemlerin insanları, bu konularda, dünyanın geri kalan kısmının da kendileriyle aynı düşüncede olmasında ısrar edecek kadar ciddiydiler. Ve buna ek olarak, söyledikleri şeylerin doğruluğunu savunmak için kendi inançlarıyla doğrudan çelişen şeyler yapmaktaydılar.”
“Bilgisizliğin ve belirsizliğin kabul edilmesi durumunda, tıpkı insanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde birçok defa olduğu gibi, insanlığın sürekli hareketinin sınır ve engel tanımayan bir yönde gelişmesi için bir umut vardı.” Yine bu bölümde batı medeniyetinin iki miras üzerinde yükseldiğini söylemiş yazar: bilimsel macera ruhu ve Hristiyan etiği. Tartışılabilir bir şey bu.
Yazarın diğer bir iddiası da Anglosaksonların en büyük icadının hükümet gücüne sınır koyması olduğu. Bu konuda yazara katılabilirim.
Kitabın üçüncü bölümü, şu gayri bilimsel çağ başlığını taşıyor.
79 sayfalık eser Alfa Kitap tarafından basılmış.
