Düşmanlık Geni Bulunsun

Buradan yetkililere seslenmek istiyorum. Üniversitelerimizin bilim kapasitesinin bunu bulmak için yeterli olduğunu düşünüyorum. Düşmanlık bir salgın hastalık mı yoksa genetik bir rahatsızlık mı bu konuda bir araştırma yapılmalı ve tedavi yollarına hızlıca başlanmalı. Küçücük bir hayatın bile binlerce düşmanlıkla süslendiği bir coğrafyada ve ortamda yaşıyoruz. İnsanlar birbirlerine düşman olabilmek için adeta fırsat kolluyorlar. Bir takıma taraftar olmaktan bir fikre sahip olmaya, bir referanduma “evet” ya da “hayır” gibi basit bir şekilde irade beyanıyla katılmaktan doğuştan sahip olunan ve değiştirilemeyen bazı özelliklere kadar her şey düşmanlık için doğal bir sebepmiş gibi görülebiliyor. Dünyayı algıladığımız andan itibaren kazandığımız değer yargıları var. Dinimiz, kültürümüz, çevremizin bize öğrettikleri var. Bu düşmanlıkları ilgili değer yargılarının hiç birinin içinde bulamadığımız gibi bire bir konuşurken de bu düşmanlıkları asla zikretmiyoruz.

Din bize düşmanlığı öğütlemiyor mesela. Dünyanın ilk insan hakları beyannamesi olan Veda Hutbesi’nde Peygamber Efendimiz küçük cihatın bittiğini, büyük cihatta insanların artık nefisleriyle mücadele etmek durumunda olduklarını söylüyor. Düşmanlık edin demiyor. Fakiri koru, akrabayı gözet, iyilikten, haktan, adaletten yana ol diyen bir dinin herhangi bir hükmünde insanları belirli özelliklerine göre birbirinden ayır ve düşmanlık besle deme ihtimali var mı sizce?

İçerisinde yetiştiğimiz kültürel ortam bize düşmanlığı tavsiye ediyor mu? Dostluk, kardeşlik vurgusunun yapıldığı onlarca, yüzlerce, binlerce halk kültürü ürününü düşünün şimdi de. Atasözlerinden türkülere, deyişlere kadar kültürümüzün süzülüp bugünlere kadar ulaştığı tüm bu kaynaklar bize iyiliği, doğruluğu, birbirimizi sevmeyi öğütlemiyor mu?

İyiliğin, doğruluğun, dostluğun, hoşgörünün, samimiyetin bu kadar işlendiği bir dinin mensupları ve bir kültürün sürdürücüleri nasıl oluyor da düşmanlığı-düşmanlıkları bu kadar gündemde tutabiliyorlar. Hayret! Konu düşmanlık, ayrımcılık, karşıdakini kusurlu bulmak olduğu andan itibaren insanlar adeta kimlik değiştiriyorlar. Teke tek konuştuğunuz zaman kardeşlikten yana olduğunu söyleyen, bu konuda sözleriyle size güven telkin eden insanların ayrımcılığa başladıkları zaman büründükleri hal ibret verici.

Tüm bu gözlemlerden yola çıkarak düşmanlığı bizim insanımızın içindeki bir genden kaynaklandığını düşünüyorum artık. Alınan eğitim düşmanlığı öğütlemiyorsa, kulağa okunan öğütler düşmanlık etme hususunda cesaret vermiyorsa bu kadar düşmanlık nereden geliyor olabilir? Elbette DNA dizilimimizde kendisini saklayan ve ortamda düşmanlık edilecek bir konunun kokusu olduğunda hemen kendisini belli eden habis bir gen sayesinde oluyor tüm bunlar. Yoksa sıradan bir spor müsabakasından kan çıkarabilen insanların varlığı akla ve mantığa aykırı. Bir insanın doğuştan sahip olduğu bir özelliği yüzünden ona düşman kesilmenin makul bir açıklaması olabilir mi? Siyasi tercihinden dolayı bir insan bir diğerine düşman olabilir mi?

Durum böyle sevgili dostlar. Düşmanlık ancak ve ancak genetik bir hastalık olabilir. Kanser kadar diyabet kadar belki hepsinden de feci bir hastalık bu. Umarım bilim insanlarımız bu hastalığın çaresini tez zamanda bulurlar da çocuklarımız daha huzurlu bir ülkede yaşayabilirler.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir