Yazar: mehmet

Mehmet Zeki Dinçarslan
20
Nis
2015
Posted in Düşünceler

Pırnal

Kelimeye bakıp ne anlama geldiğini merak etmiş olabilirsiniz. Doğrusu ben de merak ettim. Bir ağaç çeşidiymiş. Günlük hayatımızı birkaç kelimeyle idame ettirdiğimiz için kullanılmayan kelimeler yavaş yavaş unutulup gidiyor. Kullanıyor olduğumuz dört-beş yüz kelime zamanla yerlerini İngilizce olanlara da bırakınca Türkçe diye bir dil kalmayacak…

14
Nis
2015
Posted in Düşünceler

Peynir

Atalar, lafla peynir gemisi yürümez demişler. Biz inadına yürütmeye çalışıyoruz. Söz ne kadar çoğalırsa iş de o kadar azalıyor. Sonra da gemimizin yürümemesinden şikayet eden daha fazla laf konuşuyoruz. Günlük hayatımızı konuşmalar ve çalışmalar olarak bölecek olsak; konuşmalarımızın feci şekilde tüm vaktimizi aldığını çalışmalarınsa gittikçe…

12
Nis
2015
Posted in Kitap Roman & Hikaye Türkiye

Karılar Koğuşu [Kemal Tahir]

Kemal Tahir’in Karılar Koğuşu romanı Malatya’da geçtiği için biraz daha fazla dikkatimi çekti. 40’lı yılların Malatya’sından bazı anekdotlara rastlamak mümkün. Gerçi hadise hapishanede geçtiği için dışarısıyla ilgili fazla bir bilgi olmadığı gibi yazarın muhatap olduğu insanlar genelde hırsız, katil, muhabbet tellalı nev’inden kalbur altı insanlar…

01
Nis
2015
Posted in Düşünceler

Nikel kaplama da olsun mu?

İstanbul Teknik Üniversitesi’ne cami yapılması gündeme gelmiş. Rektör, cami talebini olumlu bulmuş ve talep durumunda sinagog bile yapabileceklerini ifade etmiş. Bunun üzerine bazı öğrenciler çıkmış, “Biz Budist tapınağı istiyoruz!” demişler. Taleplerini ifade ediş tarzları da ilginç. En yakın tapınak 2000 km. uzaktaymış da gidip gelemiyorlarmış….

31
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Yüz mü Pahalı Astar mı?

Yaz saati uygulamasına geçişler ve geri dönüşlerde düşünürüm bu işin sebep olduğu tasarruf ne kadardır diye? Her sene Mart ayında yaz saatine geçer Ekim’de geri döneriz. Senede iki defa mesai saatlerinden namaz saatlerine kadar bütün düzenimiz allak bullak olur ve alışması kişiden kişiye değişiklik gösterecek…

30
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Aranma Arzusu

Akşam çok güzel olabilir. Yağmur yağarken toprağın kokusunu çekersin içine. Sonra gökyüzüne bakar sonsuzluğu düşünürsün. Kâinata ve düzenine hayran olur, imanını tazelersin. Sonra yürüyüşünü sürdürür her adımında farklı bir duyguyu yakalar ve hissiyatının içine katarsın. İnsan, bilgi birikimini okuyarak sağlıyorsa duygu birikimini de hissederek sağlar….

29
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Kutlamalar

İnsanların yaralarını başkalarına açmadaki rahatlığından bahsetmiştik. Benzeri rahatlıkları kutlamalarda da görmek mümkün. Şimdilerde mutlulukla aleniyet kazanmadan tam olmuş sayılmıyor. Aleniyet kazanmanın da yeni şekli insanların gözlerinin içine sokmak mutluluğu. Kutlama yapmak için düğünü, bayramı beklemeye de lüzum yok. En basit hadisenin bile içerisinde kutlama geçecek…

24
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Açık Yara

Antoine de Saint Exupery’nin Küçük Prens kadar meşhur olmasa da en az onun kadar derinlikli eseri Kale’de bir bölüm vardır ki okuduğum günden beri aklımdan çıkmıyor. Gündelik hayatlarını yaşayan insanlara uygulamaya çalışınca da benzeri neticeler veriyor. Bahsettiğim bölümde bir çöl topluluğunun liderliğini babasından devralan genç;…

23
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Hedefin Ne

Karıncaya sormuşlar “Hedefin ne?” diye. “Kış için erzak biriktirmek.” demiş. Küçük hayatlar için ne kadar güzel hedefler var. Hayatının küçük olduğunun farkında olanlar için de aynısı. Bir de kendisini dev aynasında görme kültürünün ürünü insanlarımız var ki onların hayatlarında bu hedef kelimesi inanılmaz boyutta bir…

16
Mar
2015
Posted in Düşünceler

Nisyanınıza Sığınıyorum

Her sabah geçtiğim yolda dikkatimi çeken bir manzara var. Bir çalışma yapılmış, bitmiş, kaldırım kullanılamaz halde duruyor öyle. Aylar geçti. Herhangi bir faaliyet yok. Su ya da kanalizasyonla ilgili çalışma yapılmış, tamirat bitmiş, ilgili ekip işini bitirdikten sonra sıra diğer ekibe gelmiş fakat genel bir…