Üç Silahşörler’in ilk maceraları üç ciltte bittikten sonra yazar bu kadar rağbet gören macerayı yarıda bırakmak istememiş ki ertesi sene kahramanların 20 yıl sonraki halini yazmaya başlamış. Bu macera da daha hacimli iki cilt olarak E yayınları tarafından basılmış 1972 yılında.
Birinci kitapta kahramanlarımızın 20 yıl sonra ne durumda oldukları, gençlik dönemleri ile kıyas ederek anlatılıyor. D’artagnan 20 yıl önce kazanmış olduğu silahşör teğmenliği vazifesine devam etmektedir. Hayatında hiçbir değişiklik olmamış, ilerleme kat edememiştir. Athos, nam-ı diğer Kont de la Fere topraklarına çekilmiş ve bir çocuk yetiştirmekle ömrünü geçirmektedir. Bu çocuk ilerleyen zamanlarda başka bir kahramana dönüşecektir. Alkol problemi olduğu bilinen Athos bu çocuk sayesinde kendisini muhafaza etmiş ve gençliğini korumuştur. Hep rahip olmak isteyen Aramis istediğini elde etmiştir fakat sıkıcı dini hayat ona eski günlerinin hasretini yaşatmaktadır. Porthos, zenginliğe ve refaha kavuşmuştur fakat topraklarını bir asalet unvanı ile taçlandırmak istemektedir.
Dönemin siyasi olayları kahramanlarımızı karşı karşıya getirir. 20 yıl sonra ekibi yeniden toplayıp dönemin kudretli başbakanı Mazarin’in hizmetine sokmak için uğraşan D’artagnan Porthos’u yanına alır fakat diğer arkadaşları muhalif kanattadır ve bir ara kılıç çatışmasına kadar varır düşmanlık. Fakat gençlik günleri ve aralarındaki sevgi her şeyin üstesinden gelecektir.
Birinci cildin sonunda Athos ve Aramis başka bir görev için İngiltere yolunu tutmuşlardır. D’artagnan ve Porthos ise Paris’te kalmışlar Athos’un oğluna göz kulak oluyorlardır. İlk macerada öldürdükleri Milady’nin oğlu intikam peşindedir. Bir sonraki ciltte olaylar iyiden iyiye karışacak gibi.
512 sayfalık bu eserin de çevirisini öncekilerde olduğu gibi Nuri Dal yapmış.
