Çöldeki Hayaletler [TEX]

Çizgi Düşler’in klasik Tex maceralarını bastığı 5. cilt klasik serinin 177 ve 178. sayılarına tekabül ediyor. Elimdeki bu sayıların birincisi Çöldeki Hayaletler ve İntikam Süvarileri isimlerini taşıyor. Orijinal adları Fantasmi nel desorto ve I cavilieri della vandetta olan sayıları Gianluigi Bonelli yazmış, Erio Nicolo ise çizmiş. Orhan Berent’in her iki sayının önsözlerinde anlattığına bakılırsa Gianluigi Bonelli ve oğlu Sergio Bonelli uzun araştırmalar neticesinde yazıyorlarmış maceralarını. İkisi de vefat etmiş maalesef. Oğul Bonelli aynı zamanda Zagor ve Mister No adlı karakterleri de çizgi dünyaya kazandırmış. Benim takip ettiğim kahramanlardan değil bu ikisi.

Elimdeki bu cilt 70’li yıllarda klasik seri yayınlanırken atlanmış. Orhan Berent’ten öğreniyoruz yine bunu sağ olsun. Öyküdeki Osmanlı ve Arap ayrıntılarından dolayı oluyor bu. Baba Bonelli artık nereden araştırdıysa macerasında Arapları kullanmaya karar vermiş. Osmanlı’dan deve ithal eden Amerika bu hayvanları eğitmesi için Arap eğitmenler de getirtiyor. Develerin kullanışlı olmayacağı ortaya çıkınca eğitmenler de terörize oluyorlar bir şekilde. Kahramanlarımız da hal çaresine bakıyorlar iki sayı boyunca. Cildin sonunda henüz macera sona ermemişti. Tabi ki hassas insanları rahatsız edecek ayrıntılar var kitapta. Peygamberin çocukları benzeri söylemler dini açıdan değerlendirildiği zaman Batılıların bakış açılarındaki bilerek yaptıkları sığlık ortaya çıkıyor. Rahmetli Roger Garaudy’nin çok sevdiğim bir ifadesi vardır. Batı, kültürünü inşa ederken faydalandığı herkese hakkını veriyor fakat İslam kültüründen aldığı mirası reddediyor. Burada da aynı durumun yansımasını görmek mümkün.

Bu macerada Araplarla mücadele etmek için Kızılderilileri kullanmış kahramanlarımız. Hepsinin beyaz adı ve Kızılderili adları var. Tex Willer, Gece Kartalı; arkadaşı Kit Carson Gümüş Saç; Oğlu Kit Willer Küçük Şahin ve onun kankası zaten Kızılderili olan Tiger.

224 sayfalık bu macera için de her zamanki gibi Çizgi Düşler’e, İlker Özer’e, çevirmen Zeynep Akkuş’a, yayın editörü Murat Sevgikuranlar’a ve görsel uygulamayı yapan Hakan Aysal’a teşekkür ediyorum. Tabi tüm görünen ve görünmeyen kahramanlara da. Ve tabi ki Orhan Berent’e de.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir