Yeni İnsan

Modern dünya bencilliğin ön planda olduğu bir sistemin oluşmasını istiyor. Bakar mısınız televizyonlara, sosyal medyaya. Geleneksel toplumda mümkün müydü insanların yediklerini-içtiklerini başkalarına göstermesi. Göstermeyi bırakın, bahsederken bile “söylemesi ayıp” denir bir yiyecekten bahsedilince. Şimdi televizyonu açın, herhangi bir yerde muhakkak rastlayacaksınız iştah kabartan yiyeceklere. Olan var, olmayan var, bulan var, bulmayan var gibi bir düşünce aramayın. Altta kalanın canı çıksın mantığı hâkim.

Küresel kapitalist sistemin inşa etmek istediği bir yaşam biçimi ve insan tipi var. Beni sürekli okuyanlar aynı şeyleri tekrar edip durduğumu fark ederler belki ama tekrar iyidir. Yeni insanın kafası bir kerede almıyor hiçbir şeyi. Evet, küresel sistemin inşa etmek istediği yaşam biçimi ve insan tipinin özelliklerini merak ediyor musunuz? Yeni insanın en belirgin özelliği bencil oluşu. Hadiseleri izlerken kendisi ile ilgilisinin olup olmamasına göre değerlendirir. Dünyada savaş varmış, ona ne. Dünyada açlık-yoksulluk varmış, onu ilgilendirmez. Kendi hayatını, kendine ezberletilen şekilleriyle gerçekleştirebilmişse ne güzel. Kullandığı araba şu marka, giydiği pantolon bu markaysa; yediği yemeğin resmini çekip millete gönderebiliyorsa şekil şartlarını yerine getirmiştir ya da getirmektedir.

Vicdanının gereklerini de sosyal medya üzerinden gerçekleştirerek insani duygularını tatmin eder. Bir şehit haberi mi var, paylaş sosyal medya üzerinden Türk bayrağını, ertesi gün unut. Bir şiddet haberi mi var, paylaş sosyal medya üzerinden kınama mesajlarını, mümkünse iki tane de küfür ekle, ertesi gün unut. Ramazan mı geldi, bayram mı oldu; iki tane kandil simidi resmi hazırda var zaten, yolla ardından unut. Yeni insan dinini bile sosyal medya üzerinden yaşıyor artık.

Yeni insanın bencillikten sonraki özelliği ise unutkanlığı. Boş işlerle bu kadar uğraşan kafa ne olur? Sünger gibi olur. Ne bir şey anlayabilir kolay kolay ne de hatırlayabilir. Unutkanlıkla birlikte odaklanma sorunları da ortaya çıkıyor. İnsanlar unutkanlıktan ve odaklanamamaktan şikâyet eder oldular. Tabi ki unutursunuz, tabi ki odaklanamazsınız. O elinizdeki cep telefonu bütün dikkatinizi emiyor günün yirmi dört saati. Arta kalan vakitlerde de etrafınıza sarhoş gözlerle bakıyorsunuz. Sonra da kandırılıyorsunuz. Birisi gelip bir mesele hakkında size güzel bir yalan söylüyor, üzerinden fazla bir zaman geçmeden farklı bir yalanla sizi tekrar kandırabiliyor. Unutkansınız çünkü. Yeni insan tipinin içindeyseniz bunların başınıza gelmesi normal.

Kapitalist düzen sürekli harcayan ve soru sormayan robotlar istiyor. Bunun için de insanları robotlaştırıyor, duygulardan arındırıyor. Geleneğin tüm birikimini yıkıp atmak ve yerine kişiliksiz bir dünyanın her yerinde geçerli olacak küresel kültür koymak istiyor. Bizim insanımız da ne yazık ki bu oyunu görse bile odaklanamadığından ya da unuttuğundan dâhil oluyor. Kendi gemisi (kendine göre) yürüdüğü sürece de kaptancılık oyunundan çıkmak istemiyor.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir