Yeni Gülzar-ı Haseneyn, Kerbela Vak’ası [Abdülbaki Gölpınarlı]

Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da katledilmesi dünya tarihinde sıklıkla karşılaştığımız vahşetlerden biridir. Dünya kuruldu kurulalı insanlar birilerini katlediyorlar zaten. Bu insanlar dünyaya gelir gelmez katletmeye de başladılar. Karşılığında da ufak tefek menfaatler kazandılar. Kazandıkları menfaatler büyük şeyler olsa belki bir nebze mantıklı olabilir ama kazanç hep az kaldı vahşetin karşısında. Hazreti Hüseyin’in kendilerine bir zararları yoktu. Sadece yezidi tanımak istemiyordu Mübarek. Yanlışa ses çıkaramıyordu fakat onaylamıyordu da. Yanlışa ses çıkaramazdı çünkü etrafındaki hemen herkes yezidin boyunduruğu altına girmişti. Onaylayamazdı çünkü karakteri müsaade etmiyordu onaylamaya. Fakat yezid bu bir kişinin onaylamamışlığından rahatsızlık duydu. Zaten O’nun ailesi ile kendi ailesi arasında geçmişten gelen bir dava mevcuttu. Güç kendi elindeydi ve fırsatı değerlendirdi.

Dünya yezidlerle dolu ve hep dolu olacak. Her Firavun’a bir Musa düşseydi zaten kötülük diye bir şey kalmazdı. Ama ne yazık ki firavunlar çok, Musalar az. O devirde de yezidler çoktu. Hüseyinler azdı. Kerbela denilen lanetli yerde yetmiş tane Hüseyin vardı fakat yezidler on binlerceydi. yezidler Hüseyinlere kıydılar, aç susuz bıraktılar yetinmediler, katlettiler kanlarını döktüler yetinmediler, evlatlarını katlettiler doymadılar. Ölülere bile saygı göstermeyip parça parça ettiler.

Abdulbaki Gölpınarlı‘nın bu kitabı tafsilatıyla Kerbela vak’asını anlatıyor. Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’in yani Haseneynin hayatlarını, kötülüğün günden güne ilerleyip o Mübareklere kadar nasıl ulaştığını, İslam tarihinin matem sayfası olan o meşum hadiseyi doğu edebiyatına özgü destansı bir anlatım şekliyle okumak için  güzel bir kitap.

“Tarih 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680) i gösterdiğinde, zulme karşı direnişin sembolü olan Hz. Hüseyn, Emevi ordusunun kılıç ve mızrak darbeleriyle son nefesini veriyordu. Kelime anlamı sıkıntı ve bela demek olan Kerbela da meydana gelen bu olay, zamanla İslam tarihinin en unutulmaz ve tarif edilemez acılarından biri haline gelecekti. Kerbela da, Hz. Muhammed in soyuna mensup çok sayıda kişi şehid edilmişti. Peygamberimizin öpmeye bile kıyamadığı torunu Hz. Hüseyn başta olmak üzere Hz. Hasan’ın oğulları, Hz. Hüseyn’in amcaları Cafer ile Ukayl ın oğullarıyla torunları ve Hz. Ali nin diğer evladları da zulüm karşısında birer birer canlarını vermişlerdi. Hz. Hüseyn in altı aylık oğlu Ali Asgar, Kerbela şehidlerinin en küçüğüydü. İnsafsızca atılan bir ok boğazına saplanmış masum yavrusunun kucağında can vermesine dayanamayan Hz. Hüseyn, evladından akan kana bulanmış elini havaya kaldırarak Şahid ol ya Rab! diye haykırmıştı.”

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir