Yaya Geçidi Selfie’si

Sahne şöyle. Yaya geçidine çıkmadan önce, kaldırımdan inmeden, ışık direklerinin önünde durmuş, telefonuna bakarak gülümsüyor. Sahneyi daha sonra değişik platformlarda sergileyecek. Altına da yazacak: “Trafik ışıkları ve ben.” Onun altına arkadaşları yazacaklar. “Müdür, yine yakıyorsun.” Sonra da şu kadar kişi seni beğendi. Sonra da devam fotoğrafları çekilecek.

Ben olsam aynı sahneyi daha değerli kılacak bir şeyler katmayı denerdim. Daha kalabalık bir yaya geçidi bulurdum mesela kendime. Etrafımdan irili ufaklı, kadınlı erkekli, uzunlu kısalı değişik tipte insanlar geçerken deklanşöre dokunurdum. Hatta geçen insanları daha bulanık, kendimi daha parlak gösterecek bir teknoloji uygulardım fotoğrafa. Altına da yazardım: “Kalabalıklardaki yalnızlığım.” Altına da yazarlardı paylaşım sitesi takipçilerim. “Başkan, kartallar yalnız uçar, kargalar sürüyle.” Ben de cevap yazardım: “Eyvallah reis.” Bu tatmin beni en az 25 saat idare ederdi. Şimdi yukarıdaki arkadaşın tatmin süresini hesapladım, ancak 3 saat. 3 saat içinde yeni selfie çekmesi gerekecek.

Bu tür, ne çekeceğini bilmeyenler için bir el kitabı ya da web sitesi hazırlamayı planlıyorum. “Sosyal fotoğraf kullanım kılavuzu” temalı bir site. Ara sıra da sloganlar vereceğim satışları artırmak için: “Alternatif selfie modellerimiz gelmiştir.” Malumunuz, artık sözlerden çok fotoğraflarla konuşulan bir dünyada yaşıyoruz. Örnek vermek gerekirse; geçenlerde yolda çipil gözlü birini gördüm. Sonra gelip internetten çipil göz arattım. Benim gördüğüm çipil gözlü gerçekten de çipil gözlü değilmiş meğerse. Ben çipil gözün nasıl olduğunu bu yaşa kadar öğrenmediğime mi yanayım, yıllardır okuduğum romanlardaki çipil gözlü karakterlerin kafamda oluşturdukları imajın yanlış olduğuna mı yanayım bilemedim. Şimdi dünya kadar romanı en baştan okumam gerekecek. Şiirlerden bahsetmiyorum bile. Tüm çipil gözlülerin imajlarını en baştan oturtmam lazım kafama. Kemal Tahir’ler, Tanpınarlar yığıldı beni bekliyor. Demek ki fotoğraf artık eskisinden çok daha mühim, çok daha fazla yer kaplayan bir kavrammış. Bununla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerekiyormuş.

Selfie çekiminde de insanları kendi kafalarına bırakmamak gerekiyor. O selfieler nihayetinde sanal âlemde yayılacaklar ve belki de çipil gözlü olmayan insanların fotoğraflarının altına çipil gözlü ibaresi düşerek büyük bir yanılsamaya sebep olacaklar. O yüzden selfie çekimi de bir düzene oturtulmalı. Nerelerde nasıl selfie çekileceği ile ilgili yönergeler hazırlanmalı. Yönergeler yeterli olgunluğa ulaştıktan sonra konu kanun düzeyinde değerlendirilmeli. Mezarlık selfiesi nasıl çekilir bilen yok. Cenaze selfiesi hususunda da insanımız oldukça cahil. Cenaze namazından tam önce tabutun başında selfie çekerek antipati uyandırıyorlar. Hâlbuki cenaze musalladayken, cenaze namazından önce herkes o vaktin namazı için camiye girmişken cenaze selfiesi çekilebilir. Altına da not düşülür: “Ayşe teyzeyi son yolculuğunda yalnız bırakmadım.” Bu davranış tepki çekmeden Ayşe teyzenin ölümsüzleşmesine de vesile olacağı için yönergelerde de yer alabilir. Bu şekilde her türlü durum hakkında insanlar bilgi sahibi olurlar. Mahkeme duvarı selfiesi, trafik kazası selfiesi, kütüphane selfiesi, asansör selfiesi gibi tüm selfieler hem standardize edilirler, hem de insanlar selfie çekecekken ne yapacaklarını bilirler. En önemlisi de sanal fotoğraf kirliliğinin önüne geçilmiş olur.

İnsanların kendilerini fotoğraflarla ifade ettikleri bu dünyadan rahatsız mısınız? Boşuna rahatsız olmayın. Buna alışmaya gayret edin zira yakın bir gelecekte fotoğraflar, çok daha fazla yer tutacaklar hayatınızda. Yaşamak bırakılacak. Yaşamak, yaşananların daha sonra fotoğrafına bakmak haline gelecek. Fotoğrafla kendini ifade edemeyenlerse modern dünyanın cahilleri olacaklar. Haydi, okuduysanız bir selfie alın, okudum selfiesi nasıl oluyormuş görelim.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

1 thought on “Yaya Geçidi Selfie’si

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir