Roger Garaudy‘nin Yaşayanlara Çağrı adlı eseri 70’li yılların sonlarında yayınlanmış, yazar henüz İslamiyetle şeref bulmadan yıllar önce. Burada, Garaudy, insanlığın binlerce yıllık tarihini inceleyerek bugünkü sorunlarına ışık tutmaya çalışan bir eser meydana getirmiş. Dinlerin ortaya çıkışları ve öğretilerini incelemiş, insanlığın bugünkü sorunlarını masaya yatırmış ve kendince çözüm önerileri üretmiş.
Kitapta sık sık yinelenen bir gerçek, üzülerek söylüyorum ki bugün de geçerliliğini daha ciddi bir şekilde korumakta olan, kapitalizmin üretim hastalığı. Bu büyüme modeline katlanılamaz diyerek söze başlamış Garaudy de. Nükleer gücü seçmek, torunlarımızı katletmektir diye devam ediyor. Kitabın sonuna doğru alternatiflerini de sunuyor.
Dünyada kömürün 800 yıldır çıkarıldığını fakat toplam rezervin yarısının son otuz yılda çıkarıldığını söylerken Garaudy, düşünmeden edemedim, kitabın çıktığı günden bugüne kırk yılı aşkın zaman geçmiş… Dünyanın 1882’deki ağaç varlığının üçte biri 1952 yılına gelindiğinde yok edilmiş. Bugün kimbilir ne kadarı kaldı?
Kitabın sonraki iki bölümünde, modern batının uygulamakta olduğu büyüme modelinin dünyayı nasıl bir yıkıma götürdüğünü anlatmış yazar ve üç dünyanın bilgelikleri arasında başlığı altında dünya dinlerini tek tek anlatmış. Mısır’ın Ölüler Kitabı, Zerdüştlük ve Hinduizm, Budizm, Tao, Zen Budizmi, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam incelenmiş. Bundan sonraki bölümdeyse sistemin mantığının nasıl parçalanacağı üzerine kafa yormuş. Enerji krizlerinden nasıl kurtulunur, daha tasarruflu nasıl yaşanır, nükleerin ya da kömürün yerine neler konur sorularını da masaya yatırarak çözüm önerileri üretmiş.
400 sayfaya yaklaşmış hacmiyle bu eser, uzun yıllar önce yazılmış olsa da geçerliliğini hâlâ koruyan sorunlardan bahsediyor. Sorunlar, kitabın yazıldığı dönemden günümüze kadar büyüyerek geldiler. Garaudy, bu ve bunun gibi eserlerini meydana getirirken dinleri de çok detaylı inceleme fırsatı bulmuş ve bu incelemeler kendisini İslamiyet’e kadar getirmiş. İslam’ın, kapitalizmin vahşi büyüme modeline en iyi çözümleri sunduğunu keşfetmiş olmalı.
Pınar Yayınları’ndan çıkan eserin çevirisini Cemal Aydın ve Nuri Aydoğmuş yapmış.
