Virüs Ne Kadar Virüs?

Bu virüs ortaya çıktığından beri aklımı kurcalayan birkaç tane soru var sevgili dostlar. Kime anlattıysam komplo teorisyeni muamelesi gördüm, size de anlatayım bakalım ne diyeceksiniz. Her şeyden önce, tedbirli olmaktan vazgeçmeyin. Ben kafamdaki birkaç soru işaretini size sunup acaba salgın farklı emellere alet ediliyor olabilir mi sorusunun cevabını arıyorum. Salgın yok demiyorum.

Öncellikle, virüsün arkasında bir organizasyon varmış gibi geliyor bana. Her büyük hadiseye “acaba bundan menfaati olan kim?” gözüyle bakmak gerektiğini yazmıştım. Bu virüs olayından da kimin menfaatinin olacağı ortada. Dünyanın ticaret devlerine bir bakın. Online alışveriş platformları cirolarını ikiye katlayacak. Sanal alışverişler, sanal eğlenceler, sanal eğitimler… Bundan 4-5 sene evvel şöyle bir senaryo gerçekleşmiş olamaz mı?

Sosyal medya, medya, sanal iletişim konularında uzman olan birisi (organizasyon) online alışveriş, bilgisayar teknolojileri gibi konulardaki en büyüklerin kapılarını tek tek çalar. “Cironuzu ikiye katlarsam bana küçük bir pay verir misiniz?” diye sorar. Uzun uzun toplantılar yapılır, sunumlar yapılır. Sunumdaki ana tema virüs salgını ile insanların evlerine hapsedildiği bir dünyadır. Sunum şöyle gerçekleşir:

“Biliyorsunuz, her sene dünyada büyük virüs salgınları olur. Ortalama 500 bin kişi gripten ölür. Grip değişik virüsler sebebiyle oluşan bir hastalıktır. Her sene virüsler değişir ve insan vücuduna değişik şekillerde zarar verir. Bazı seneler ortaya çıkan virüsler daha etkili, daha öldürücü olabilir. Biz önümüzdeki yıllarda takipte olacağız. Farklılık arz eden, daha ölümcül bir salgının çıktığı sene normalden fazla panik yaratacağız dünyada. İnsanları evlerine kapandıracak bir panik. Var olan salgını on kata kadar daha fazla abartarak sunacağız insanlara. İnsanlar panik oldukları için evlerine kapanacaklar. Evlerine kapanınca da evde yapacakları aktiviteler artacak. Salgından sonra bile panik ortamı hüküm sürmeye devam edecek, herkes evlerinde daha fazla vakit geçirmeye alışmış olacak. Alışverişte tüm aracılar ortadan kalkacak, online alışverişe yönelecek insanlar. Sporlarını dahi evlerinden yapacaklar. İnternet aktiviteleri açık alan aktivitelerinin yerini alacak. Böylelikle sizin cirolarınız da ikiye katlanacak.”

Organizasyon, bu sunumu tüm dünya devlerine yapar. Bir virüs salgını ortaya çıkacak, salgın büyük bir korkuyla insanlığa sunulacak, panik-korku katalizörü ile salgın büyüdükçe büyüyecek. İşin güzel yanı da bu işten “sağlık açısından” kimse zarar görmeyecek. Hatta, alınan tedbirler sayesinde grip yüzünde ölenlerin sayısı normalin de altına inecek. Ha, bu işten zarar görenler olacak mı? Elbette, küçük ve orta boy tüccarlar bu işten zarar görecek. Marketten alışveriş kültürü zayıflayacak, mağazalar birer birer kapanacaklar. Alışveriş merkezleri, insanların toplu halde bulundukları yerler eskisi kadar rağbet görmeyecek. Grip, önemli bir hastalığa dönüşeceği için diğer rahatsızlıklar arka plana itilmiş olacak, başka rahatsızlıklardan can kaybı bir miktar artacak fakat istatistiksel olarak anlam ifade etmeyecek.

Gelelim istatistiklere. Bugün itibariyle Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Covid-19 sebebiyle ölenlerin sayısı 75 bin civarında. Yani, yukarıda söylediğim 500 bin sayısının 3 aylık vereceği zararın yani 125 binin çok altında. Kayıt altına alınmayan vakaları da düşünürsek normal bir senenin grip vakaları kadar vaka var. Türkiye’de ortalama olarak 450 bin insanımız vefat ediyor bir senede. Bu vefatlarıdan 5 bininin gripten olması normal. Hatta daha fazla olduğunu da düşünebiliriz zira kayıtlara kalp, tümör, solunum sistemi hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları vs. diye geçen vefat sebeplerinin bir kısmının altında yatan neden de grip olabilir. Şu anda gripten kaybettiğimiz insan sayısı 750 civarında ki bu da normal olarak görünüyor.

Sizleri tedbirsizliğe sevk etmek istemiyorum. Kafamda soru işaretleri ve şüpheler var, bunları paylaşmak istiyorum sadece. Ben tedbiri yine de elden bıramıyorum, sizler de bırakmayın. Ortada bir salgın var ve bu salgın hızlı yayılan-ölümcül bir salgın. Normal senelerdeki grip salgınlarının aksine bu virüs akciğerleri hedef alarak daha ölümcül etkilerle saldırıyor insanlara. Bir salgın var, yok değil. Fakat, bu işte ticareten, siyaseten, menfaaten faydalanacak çok fazla insan olduğu gibi menfi manada da etkilenen ve etkilenecek çok fazla insan var. Sosyal medya panikşörleri ve yalan haber kaynakları tarafından çok fazla manüpüle edilmiş zihinlerimiz bizi, içinde bulunduğumuz durumu olduğundan daha büyük algılamaya sevk ediyor olabilir. Kendimizi çok kaptırdık fakat şöyle bir durup etrafımızda bir şeylerin dönüp dönmediğini de düşünmemiz gerekiyor.

9 Nisan 2020 Malatya Net Haber Yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir