Usta Krizi

Her şey inşaat sektörünün yükselişi ile başladı. Dağ demedi, taş demedi, yeşil alan demedi, bahçe demedi inşaat yaptı müteahhitler. Müşterisini de buldular. Geleceğinin bir kısmını ipotek eden herkes ev sahibi oldu ve süper lüks dairelerine yerleştiler.  Benim sözünü edeceğim kriz iktisadi bir kriz değil. Vatandaşın yerleştiği bu evde hayatını rahat bir şekilde sürdürebilmesi için ihtiyaç duyacağı önemli bir kaleme ulaşamaması krizi. Bakım krizi.

Ev dediğin kul yapısı. Yaptığın gibi durmaz elbet. Bir gün bakarsınız çatısı akmış başka gün bakarsınız borusu patlamış. Bir gün elektrik gider bir gün asansör bozulur. Bakım, onarım, servis işleriyle ilgilenecek usta sayısı da belli. Bunların büyük bir çoğunluğu da hâlihazırda sürmekte olan inşaat faaliyetlerinde çalışıyorlar. Eee, ne olacak şimdi?

Olacakları anlatayım. İnşaatı yapan adam ve inşaatı yaptırdığı ustalar sizin sıkıntınızla ilgilenmeyecekler. Şahsi ilişkiniz olur, araya bir tanıdık sokarsınız o ayrı. Kendi evinizin cam balkonunu yapan Filanca Cam Balkon firmasına ulaşmak için torpil bulmaya uğraşmak kadar saçma bir durum olabilir mi? Oluyor işte. İnşaat sektöründe meslek etiği diyebileceğimiz genel kabul görmüş kurallar olmadığı için sadece ustanın vicdanına kalmış durumdasınız. Büyük ihtimalle usta dediğiniz o adam evinizdeki o sorunu gidermek için gelmez. Yarın geleceğim der bir hafta sonra gelirse öpün başınıza koyun. Bakım işi artık tekel kapsamında olduğu için ödeyeceğiniz fiyat konusunda da aynı adamın vicdanına kalmışsınız. Bir saatlik bir çalışmanın ücret olarak karşılığını günde dört saat haftada beş gün hesabıyla üst üste koyduğunuz zaman bir de bakıyorsunuz ki karşınızdaki adam sizin gibi beş kişiyi yanında çalıştıracak durumda.

Yukarıda anlattığım hadise iki boyutlu. Birincisinde sizin bir ürün teslim aldığınız ve satış sonrası hizmet alamadığınız satıcı var. Bunu inşaat özelinde değerlendiriyoruz zira inşaat sayısı çok fazla, inşaat firmaları sorumluluktan kaçıyor, sizin için problem olan ürünün sorumlusu olan kişi de sorumluluktan kaçıyor. Hadisenin ikinci boyutu sizin o sorunu gidermek için piyasadan usta aramanız. Bu ustalar da ellerinde çok fazla iş olduğu için ya da alıştıkları için sizin sorununuzu makul bir sürede gidermiyorlar ve çok fazla para istiyorlar.

Biraz düşününce bu türlü bir hadisenin sizin de başınıza gelmiş olduğunu fark edeceksiniz. O akıtan musluğu tamir ettirmek için ne kadar zaman sucu aradınız? Ne kadar zaman boş yere beklediniz ki gelsinler. Boş yere canınız sıkıldı hiç gereği yokken.

Tavsiyem, alışveriş yaptığınız insanları yok sayın. Meslekte olması gereken etik değerlerini taşımıyorlarsa hakkınızı helal etmeyin ve hesabı ahirete bırakın. Sonra da gidip bir takım çantası alın. İnşaat sektörü bu hızla yükselirken kolay değil birilerini bulup da evinizdeki tamiratı yaptırmanız. Nasılsa bu sektörde de işler yavaşlar bir gün. O zamana kadar tırnağınız varsa başınızı kaşıyın.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan