Cuma günü sabah saat 8 civarı. Çevre yolundan çarşıya doğru aracımla ilerliyorum. Şeker İlköğretim’in önünden geçerken dün internetten okuduğum haber geliyor aklıma. “Minibüslerin yolcu alma yarışı can aldı.” Minibüse el kaldıran 40 yaşındaki Fatma Tüylü adlı vatandaş binmek istediği minibüsün altında kalmış. Malatya’da minibüsler trafik kurallarına uymuyorlar. Herkesin bildiği bir gerçek. Hız ihlali, işaret ihlali, kemer takmama, telefonla konuşma… Bu kurallara uymuyorlar zira bu kurallar minibüsler için değil.
Ben tam bunları düşünürken tali yoldan önüme bir polis otosu çıkıyor. Hiç hızını kesmeden ve beni görmediğine göre muhtemelen hiç soluna bakmadan süratle çıkıyor. Allahtan solumda araç yok, mecbur sol şeride geçiyorum. Polis otosu süratini hiç azaltmadan devam ederken ben kuralların polisler için de geçerli olmadığını anlıyorum. Üzerinde “Trafik Polisi” yazan araçların İnönü Caddesi gibi bir yerde U dönüşü yaptığını ya da hız sınırının üzerinde bir süratle gittiğine çok şahit olmuşumdur. Demek ki trafik polisi için de geçerli değilmiş kurallar.
Hız sınırı demişken aklıma şu 50 meselesi geliyor. Hani şehir içinde her yerde görürüz, kırmızı bir daire içine alınmış 50 rakamı. Neyin ellinci kuruluş yıldönümü acaba? Ya da başka bir şeyi mi ifade ediyor bu 50. Hız sınırı olamaz zira böyle bir sınıra uyan yok. 50 yazan bir yerde 50 km hızla gitmeye çalışın bakalım. En başta belediye otobüsleri gelip selektörle, kornayla taciz eder sizi. Tabi ki buradan şu da çıkıyor. Hepimizin bildiği ve müşahede ettiği gibi trafik kuralları belediye otobüsleri için de geçerli değil. Hele ki belediyenin çöp kamyonları için asla. Zaten bütün bu yollar çöp kamyonu sürücülerine babalarından miras kalmış. Bize lütfediyorlar da kullanıyoruz. Sağ olsunlar.
Şimdi anlaşılıyor ki kurallar polisler için geçersiz, belediyenin araçları için de geçersiz, halkayı daha da genişletirsek: resmi plakalı araca kural yok, beton firmasının mikser kamyonuna kural yok, cesur olana kural yok, cüretli olana kural yok, beyaz şahine kural yok. Trafik kuralları ve yaptırımları sadece benim için mi var? Ya da şöyle söyleyeyim; kurala uymayanın yaptığı yanına kar kalıyorsa, uyanın kabahati ne? Arada bir şöylesine bir yoklama yapılıyor ve bir iki kişiye sırf tesadüf ettikleri için ceza kesiliyor.Bu yasaların genelliği ilkesine ters düşmüyor mu?
Buradan yetkililere sesleniyorum. Belediye ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerine. Biz kuralsızlığa alıştığımız için tedirgin çıkıyoruz trafiğe. Kurallara uyulacağı varsayımı ile çıkacak olsak her gün onlarca kaza olur. Nitekim ufak tefek dalgınlıklar direk kaza ile sonuçlanıyor. Yok yere onlarca can veriyoruz şehir içi trafik kazalarında. Lütfen artık Trafik Kuralları’nı ve uymayanlara uygulanacak yaptırımları trafikte olan herkes için hayata geçirin artık. Lütfen.
