Telefonla Konuşma Adabı

Adab-ı Muaşeret kurallarımıza telefonla konuşma adabı ile devam ediyoruz. Kast ettiğim cep telefonu tabi ki, sabit telefonlar artık eskisi kadar kullanılmıyor. Hoş, eskiden de kayıt altına alınmış bir telefon adabı yoktu. Bir tane oluşturalım öyleyse:

1- Laf fazla uzatılmaz. Telefon, amaca yönelik bir icattır, bu amaç da iletişim kurmaktır. Dolayısı ile, telefonla çok uzun boylu muhabbetler yapmak birkaç açıdan iyi değildir. Öncelikli olarak, karşınızdaki kişi nezaketinden sizin sözü uzatmanızı sineye çekiyor olabilir. O yüzden konuşmanın bir amacı varsa ondan bahsetmek gerekir. Yoksa, sadece hal hatır sormak için aradınızsa bunu öğrendikten sonra kapatma faslına geçin. “Daha daha ne yapıyorsun” sözünü telefonda çok kez duydum, gerçekten çok gereksiz, vallahi iyiyim. Bir diğer mesele de çift taraflı radyasyon maruziyeti. O kulak, o beyin Cenab-ı Allah’ın bir nimeti ve doğru kullanılırsa uzun süre idare edebilir. Bunları bu kadar radyasyona maruz bırakmanın anlamı yok. Son olarak da karşı tarafını müsait olma-olmama durumu. Karşı taraf yine nezaketinden, müsait olmasa bile size cevap veriyor olabilir. Bu eziyet manasız. En kestirme yoldan meseleye girmek ve uzatmamak lazım vesselam.

2- Müsaitlik her zaman sorulur. Söze başlamadan karşıdakine müsait olup olmadığı sorulmalı ona göre görüşme yapılmalı ya da tehir edilmelidir.

3- Önce arayan kendini tanıtır. Karşıdakinin kim olduğunu sormadan önce kendisini tanıtması lazım insanın. Kendini tanıtmak nezaket gereğidir. Numaranızın kayıtlı olmadığı birini aradığınız zaman ya da sabit numara aradığınız zaman önce kendinizi tanıtın.

4- Çağrı çok uzatılmaz. Karşı tarafın telefonu 3-4 defa çaldıysa bırakın artık. Telesekreter mesajı dinleyene kadar uzatmayın. Karşınızdaki telefon başında değilse döndüğü zaman sizi arar illa ki. Bir defa arıyorsun, açmıyor, sonra tekrar aramamak lazım. Bu kuralın gerekliliğini en fazla hissedeceğiniz yer camilerdir. O amcanın telefonu namaz boyunca tekrar tekrar çalar. Behey Müslüman, baktın açmıyor zorlama. Amcam namazda.

5- Cevapsız aramaya geri dönülür. Bunu saymaya ne hacet demeyin sakın. Cevapsız aramaya geri dönmeyenler var, birisinin cevapsız aramasına geri dönmüyorsanız karşıdakini ciddiye almıyorsunuz manasına gelir bu. Tercih sizin, geri aramayıp da ciddiye aldığınızı iddia edemezsiniz.

6- Başkaları konuşmaya şahit edilmez. Telefonda özel bir mesele konuşmasanız bile bağıra çağıra konuşmanın, tüm dünyaya duyurmanın alemi yok. Özel mesele konuşuyorsanız bunu daha sakin bir ortamda yapın. Yolda bağıra çağıra, toplumsal alanlarda bağıra çağıra telefonla konuşmayın. Ayıptır. Bir diğer husus da karşıdakinin konuşmasını başkasına dinletmeyin. Karşınızdaki kimse sesinin başkaları tarafından duyulmasından -bilse- hoşlanmayacak birisi olabilir.

7- Karşınızdaki, telefondakinden üstündür. Örneğin, birisi sizi ziyarete geldi bu sırada telefonunuz çaldı. Telefon görüşmesini erteleyin. İspat-ı vücut eden, telefonla arayandan üstündür. Çalışma hayatında da geçerli bu durum. Bankada siz sıra beklerken birisi telefonla arayarak işini hallediyorsa bu haksızlıktır.

8- Beraber olunandan müsaade istenir. Yanınızda birisi varken telefonunuz çalıyorsa açmak için yanınızdakinden müsaade isteyin. Karşıdakinin telefondakine üstünlüğünün gereği budur. Telefondaki sözü de uzatmamaya çalışırsınız yanınızda birisi varsa.

9- Gereksiz yere telefon kurcalanmaz. Birisiyle otururken elinizden telefon düşmüyor, sürekli gruplarda, mesajlarda, oyunlardaysanız yaptığınız saygısızlıktır. Ha burnunu kurcalamışsın ha telefonu. (Konuşma yok burada, telefon adabı diyelim. Yolda telefon kurcalamak Sokakta Yürüme Adabı’nda geçmişti.)

10- Acil değilse erken ve geç vakitlerde arama yapılmaz. Erken ve geç vakit tabi ki kişiden kişiye değişir lakin sabah saat 9’dan önce akşam da yine 9’dan sonra arama yapmamaya çalışmak lazım.

11- Selamlaşma kelimeleri telefonda da kullanılır. Her çeşit selam ve vedalaşma kelimelerini telefonda da kullanmanızda bir sakınca yok, hatta kullansanız iyi edersiniz, nezaketin fazlası zarar vermez.

12- Bazen zil sesi kısılır. Cami başta olmak üzere, okulda, toplantıda, sohbette, sunumda, konserde, cenazede, sinemada… Bazı yerlerde telefonun zilini kısmak lazım.

Telefonla konuşma adabının ana hatları bunlar. Adab-ı Muaşeret kurallarımızın önemli bir sayfasını yazmış olduk böylelikle. Yine devam edeceğim, siz de e-posta mesajlarıyla beni yönlendirmeyi sürdürün lütfen.

8 Nisan 2018 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir