Etiket: Mehmet Harmancı

28
Mar
2020
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Gaz Odası [John Grisham]

John Grisham yirmili yaşlarımın en popüler yazarları arasındaydı. Tesadüfen elime geçen Kardeşler adlı kitabıyla başlamıştı yazarla olan tanışıklığım. O zamanlar henüz üniversitede okuyordum. Sonrasında yazarın hemen her kitabını okumaya çalıştım. Şirket, Pelikan Dosyası, Müşteri, Ortak, Yağmurcu yazarın efsane romanlarıydı. Her birini okurken kelimesine yutarcasına bir…

10
Kas
2014
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Delikanlı’nın D’si [Sue Grafton]

Sue Grafton hangi harfe kadar gitti acaba? Kaç tanesi Türkçe’ye çevrildi? Delikanlı bu kitap için fena olmamış fakat ya diğer kitaplar? Tüm sorulara cevap bulmak için serinin tamamını okumam lazım sanırım. Oğlak Yayınları’ndan çıkan eserin çevirisini Mehmet Harmancı yapmış.

05
Kas
2014
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Cinayet’in C’si [Sue Grafton]

Gece yatarken kitap okuyorum. Polisiye iyi gidiyor fakat birazcık uyku kaçırıyor olabilir. Sue Grafton’un akıcı polisiyesi 250 sayfa civarında. Oğlak yayınları. Bu seriyi bitireceğim sanırım. Bir süre sonra unutacağım bir kitap daha.

29
Eki
2014
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Baskın’ın ‘B’si [Sue Grafton]

Su Grafton adlı yazarın Oğlak Yayınlarından çıkan bir diğer kitabı. İlk kitap Ateşin A’sı idi, geçen yıl okumuştum yanlış hatırlamıyorsam. Bu kitabı okurken bir önceki kitapta neler olup bittiğini hatırlamadığımı fark ettim. Bu kitapta olup bitenleri de bir sene sonra hatırlamam büyük ihtimalle. Başka bir…

29
Oca
2014
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Kambiz’in Kayıp Ordusu [Paul Sussman]

Yanlış bir mevsimde okuduğum Kambiz’in Kayıp Ordusu tam bir tatil kitabı. Lal Kitap’tan yayınlanmış ve 500 sayfa civarında. Milattan önceki dönemlerde Mısır çöllerinde kum fırtınasına kapılıp tamamen yok olan bir ordu, bu ordunun peşindeki eski eser kaçakçıları, terörist gruplar ve arkeologlar. Lal Kitap’tan çıkan eserin…

19
Mar
2013
Posted in ABD Kitap Roman & Hikaye

Ateş’in ‘A’sı [Sue Grafton]

Arada polisiye okumak eğlenceli oluyor. Her polisiye okuyuşumda içimden “Şimdi hiç vakti değil, bununla niye vakit kaybediyorum” desem bile doğru vakti hiçbir zaman bulamayacağımdan ara sıra böyle bir kaçamak yapıyorum doğrusu. Otuz yaşımdan sonra daha ciddi şeyler okumalıyım, biliyorum ama gönül ferman dinlemiyor. Bu tür…