Sanal İnsanlar Çıkacak

Geçenlerde, The New York Times’in web sitesindeki bir haber dikkatimi çekti. Farklı ırk ve cinsiyetlerden onlarca insan fotoğrafı vardı haberde. Bu insanlar size tanıdık geliyor değil mi? diye de soruyordu haberin altında. Evet, gerçekten de televizyonda ya da internette gördüğünüz-görebileceğiniz insanlardan hiçbir farkı olmayan bu insanlar aslında yaşamıyorlar. Tamamen yapay zekâ ürünü fotoğraflar üretmişler ve bize sunuluyor. Bilgisayar tarafından üretilmiş tipler. Size, bize, eşimize, dostumuza benziyorlar fakat gerçekte var olmadılar.

GPT-3 teknolojisinden daha önce bahsetmiştim. Bu teknoloji, çok basit anlatımla, insanı taklit edebilen bir yazılımdı. Şimdi bu haberi de görünce yakın gelecekte nelerle karşılaşabileceğimiz hususunda hemen aklıma birkaç şey geldi. İnsanı taklit eden bir yazılım ve insan görüntüsünü aynen taklit eden bilgisayarlar yakında ekranda gördüğümüz insanların gerçek olup olmadığından asla emin olamayacağımız manasına geliyor. Ekranlarda insana ihtiyaç kalmayacak desem daha doğru olur sanırım. Haberleri sunan spiker mi? İnsan olmasına hiç gerek yok. Filmler, oyuncular… Hiçbirinin gerçek olmasına gerek yok. İnsandan daha iyi insan taklidi yapan dijital insanların zuhuru çok yakın.

İnternette dolaşırken rastladığınız insanlar. Sosyal medyadaki fenomen hesaplar. Çoğundan zaten emin değiliz ya, yakında hiçbirinden emin olamayacağız. Sosyal medyada milyarlarca sanal hesap açılacak. Her biri gerçek bir insana benzeyen milyarlarca sanal sosyal medya hesabı. Varmış gibi davranacaklar. Alışveriş yapmış ve çok beğenmiş gibi yapacak, sizi alışverişe zorlayacaklar mesela. Saçma sapan ürünlerin milyonlarca satılmış ve çok beğenilmiş olduğunu görüp siz de alacaksınız. Aslında o kadar satılmamış, o kadar beğenilmemiş olacaklar. Düşüncelerinizi manipüle etmek için milyonlarca farklı fikir, milyonlarca farklı sima tarafından savunulacak. Gerçek insanlarmış gibi konuşma yapacaklar ekranlarda insansılar. Gerçek insandan ayırt edemeyeceğiz bunları, gerçekmiş gibi dinleyeceğiz.

Yapay zekâ üretim merkezleri olacak. Bunlar dünyanın en büyük şirketleri olacak, bugünkü Microsoft, Facebook yerinde onlar olacak. Sanal insanlar üretecekler, sanal insanların da bir adı olacak, demin insansı dedim ben fakat başka bir isimleri olur elbet. Milyarlarca sanal insan, milyarlarca farklı sima ile sürekli yeni fikirler üretecekler. Merkez şirketler bu insansıları programlayarak sanal âlemde serbest bırakacaklar. Temel birkaç fikir aşılamak bunların fonksiyonu olacak. Bu temel fikirler genel olarak alışveriş davranışları ile alakalı olacak. Belki bi sıradan insanlar da sanal dünyada bizleri temsil etmesi için bütçemizin müsaade ettiği kadarıyla birkaç sanal karakter satın alırız fakat bunlar temsil maksatlı olur. Fikir üretebilen, yayın yapabilen sanal karakterler büyük şirketler tarafından sahip olunanlar olacak.

Geleceğin bu şekilde çok çekici görünmediğini itiraf edelim birbirimize fakat istesek de istemesek de sanal evrim bu yönde. Buna karşı nasıl bir tavır almamız gerekiyor? Benim kanaatim bilinçli bir şekilde bu gelişi görmemiz ve korumacı olmamız yönünde. Fabrikalar daha fazla üretsin, insanlar daha fazla harcasın diye yeterince harcandı insanlık haysiyeti. Bir yerde buna bir dur demek lazım fakat bakalım insanlık buna dur diyebilecek mi?

07 Aralık 2020 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir