Sahne I: Bir tabanca, iki adam, bir kurşun. Hayattaki başarıyı risk iştahı belirler. İnsan ne kadar çok şey riske ediyorsa kazanma ihtimali de o kadar fazladır. Ortaya hayatını koyan bir kimsenin kazanacağı çok şey olabilir fakat böylesi bir oyunda kaybetme ihtimali yüzde elli.
Sahne II: Klik sesi. Birinci atış boş. Risk bir anda yükseliyor. Dünya tarihi riski iştahı yüksek insanları her zaman kutsamıştır fakat bir şartla; sırtladığı riski başarıyla indirmek, altında ezilmemek. Yoksa tarihe geçmiş bir nice kahramanımız daha olacaktı ki alınan riskin büyüklüğüne göre çoğu ezilmiş, isimleri tarihin değil mezar taşlarının literatürüne girmiştir.
Sahne III: Klik sesi. İkinci atış boş. Risk alma arzusu başka bir açıdan bakıldığında hırs ile aynı karakterdedir. Bir insanın hayat şartları normal seyrinde gidiyorken risk alması cesaretinin göstergesi olduğu gibi hırsının da göstergesidir. Elinde olanla yetinmeyi bilmeyen insanlar edinmek istedikleri meta için ya da yükselmek istedikleri mevki için ya da kazanmak istedikleri şöhret için ellerinde olanı ortaya koyuyorlarsa büyük ihtimalle ortaya koyduklarını kaybedeceklerdir. Kazandıkları zaman hırslarının günahlarını hem kendilerine hem de çevrelerine affettirmiş olurlar.
Sahne IV: Klik sesi. Üçüncü atış boş. Risk alma arzusu aynı zamanda ilerlemenin de anahtarıdır. Ateşle yemek de yapılabilir yangın da çıkarılabilir. Ne amaçla kullandığınıza bağlı. Atalarımız vatanlarını terk etme riskini göze almasalardı Anadolu gibi güzel bir vatanımız olmazdı. Burayla yetinmeyip daha fazla risk alsalardı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardı. Risk arzusunu bir yerden sonra dizginlemek gerekiyor demek ki.
Sahne V: Klik sesi. Dördüncü atış boş. Kumarbazların risk arzularını anlayamıyorum. En basitinden birkaç lirasını riske edip toto-loto-sayısal oynayanlarından en fazlasını riske edenlere kadar. Kasa her zaman kazanır kumar için ana kuraldır. Bunu bilerek kazanma ihtimali en az olan oyunlara para yatıran insanlar arzularını dizginleyemedikleri için hem madden kaybediyorlar hem de üreterek geçirecekleri zamanı israf ediyorlar. Dört tarafı zararlı bir alışveriş. Rakamlara bakılırsa piyango idareleri her zaman kârdalar. Dolayısıyla kaybeden milyonlar söz konusu.
Sahne VI: Klik sesi. Beşinci atış boş. Risk arzusu imanın da bir yansımasıdır. Bir gün Hazreti Ali’nin yanına gelen birisi “Bu kadar ibadet ediyorsun, ya ahiret yoksa?” diye bir soru sorar. Hazreti Ali cevaplar: “Eğer ahiret yoksa ikimiz de ne kazanır ne kaybederiz, toprak oluruz. Ama varsa ben kazanırım, sen kaybedersin” diye cevaplar. İnancınız varsa hayatınız dâhil olmak üzere her şeyinizi riske edebilirsiniz. Düşmanla savaşırken en önde koşan asker hayatını koymuştur ortaya, ölürse cenneti kazanacaktır sağ kalırsa kahraman olacaktır. İnsana bu kadar büyük risk aldırtan ancak imanı ise kutsanabilir. Dünya uğruna alınan hayati riskler sonunda kazanç olsa da akıllıca değildir.
Sahne VII: Bamm. Son atış dolu. Her riskin bir de olumsuzu vardır. Rus ruleti birinci dünya savaşı sırasında Rus askerleri tarafından bulunan bir ölüm oyunudur. Can sıkıntısını gidermek uğruna canından bezmiş insanların buldukları bir oyun. Günümüze kadar bu aptal cesaret gösterisi yüzünden canından olmuş birçok insan kayıtlara geçmiştir.
İnsanın düşünerek kendi inkişafı ya da insanlığın inkişafı için alacağı makul riskler iyidir, takdir edilir. Ahireti için alacağı büyük riskler müthiştir, Malazgirt’ten Çanakkale’ye kadar alınmış olan riskleri düşünürler açıklamaktan acizdirler. Bunların karşısında, yok olup gidecek şeyler için alınmış büyük ya da küçük riskler ancak acıma duygusuyla karşılanabilir.
PERDE
sadasdasdas