Pegasus Sırrı [Gregg Loomis]

Otobüs yolculukları sıkıcı oluyor. Saatlerce bir koltukta oturarak varılacak menzili beklemek gerçekten de çok zor. Bu yüzden ben otobüs seyahatlerinde çok akıcı kitaplar okuyarak zamanın hızlı geçmesi için gayret ederim. Geçen hafta Ankara’ya gitmem gerekti. Gitmeden önce kardeşimin kitaplarını karıştırırken karşıma bu kitap çıktı. Akıcı olur ümidiyle yanıma aldım. Yanılmamışım.

Pegasus Sırrı birkaç saat içinde bitirebileceğiniz 400 sayfalık bir roman. Elimde Proust’un aynı kalınlıkta bir kitabı var fakat nadasa bıraktım. O kadar ağır ilerleyebiliyorum ki sonbaharda okuduğum 150 sayfadan sonra belki kış aylarında 150 sayfa daha okunur diye kenara bıraktım. Birkaç mevsime bitecek. Pegasus Sırrı ise yolculuğa başladığım saatte başladığım, biraz uyuklama, birkaç mola, biraz etrafı izlemeye rağmen yolun sonunda sonuna gelinmiş olan bir kitap oldu benim için.

Konuya gelince: Konu artık klasikleşmeye yüz tutan Tapınak Şövalyeleri meselesi. Bu konuda onlarca kitap gördüm, birkaç tane okudum. Özellikle Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı sanırım bu konuda yazılmış en güzel kitap. Hatta bir ara bu kitabın da üzerinden gidip burada yazabilirim. Pegasus Sırrı diğer açıklayıcı kitapların aksine çok hareketli bir polisiye roman. Aksiyon hiç bitmiyor. Bir aksiyon filmi için senaryo olarak hazırlanmış da aynı zamanda romanı da çıkmış gibi duruyor. Eski bir ajan, kız kardeşinin şüpheli ölümü üzerine araştırma yapmaya başlar ve araştırdıkça durum daha çetrefilli bir hal almaya başlar.

Gregg Loomis’in yazmış olduğu kitap 400 sayfa ve Pegasus Yayınlarından çıkmış. Polisiye-Macera sevenler için harika bir kitap.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir