Nasılsanız Öyle

Bu kadar kargaşanın, propogandanın, oy toplamanın alemi yoktu. Bugün 1 Kasım ve siz bu yazıyı okurken 2 Kasım olmuş olacak. Şu an bilmediğim seçim sonuçlarını siz biliyor olacaksınız. Ne değişti peki?

Değişen hiçbir şey yok. Peygamber Efendimizin de mübarek beyanlarından bildiğimiz gibi nasılsak öyle yönetildik ve nasılsak öyle yönetilmeye devam edeceğiz. Seçim sonuçlarını ben bir ay önceden biliyordum, bir sonraki seçimin sonuçlarını da şimdiden biliyorum: Nasılsak öyle.

Kendimize bir baktığımız zaman seçimlerimizin sonucu da ortaya çıkıyor hemen. Eğitim seviyemiz ne düzeydeyse idare edilişimiz de öyle olacak elbet. Biz orta iki seviyesindeysek millet olarak idare edilişimiz de ona göre olacak elbettte. Alimseniz alimane, zalimseniz zalimane, cahilseniz cahilane idare edileceksiniz. Bunun başka bir alternatifi yok.

Hangi partinin iktidarda olduğunun ne önemi var? Hangi partilerin yüzde kaç oy aldıkları ne ifade ediyor? Sizin hayata bakışınız neyse başınızdakilerin de hayata bakışları aynı. Verdiğiniz oylar sizin bir özetiniz, sizin bir örnekleminiz. Bölük pörçük bir toplumsak müstehakımız koalisyonlar olacak. İçten içe zalimi destekliyor, zulmü alkışlıyorsak elbette idaremiz de zalimane olacak. Adalet anlayışımız herkesin hak ettiğini alması değil de kendi hakkımızı başkalarının önünde tutma üzerine kurulduysa elbette ki idarecilerimiz de menfaatçi olacaklar. Adaleti hayatımızın merkezine yerleştirdiysek eğer idaremiz de adilane olacak.

Çalışkansak idare edilişimiz de bize uygun olacak. Yerinde durmayan idarecilerimiz, yeniliğe doymayan bir devlet mekanizmamızla hareket edeceğiz. Çalışıp, üreten insanların çalışkan bir hükumeti olur illa ki. Biz milletçe tembelsek elbette ki iktisadi kalkınmayı devletten beklememiz abes olur. Sen tembelsen seni yöneten de tembel olacak, senin ülken de dünya ölçüsünde geri kalmış, gelişmemiş, az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerden sayılacak. Senin oy vererek seçtiğin bir parti asıl seçimin değil, sen seçimi yaşam biçimin olarak zaten belirledin çoktan, hükumeti seçerken de kendi yansımanı şoför koltuğuna oturtuyorsun, hepsi bu.

Sevgili dostlar. Siz bu yazıyı okurken seçim bitmiş, sonuçlar açıklanmış olacak. Fakat asıl seçim asla oy vererek seçtiğin bir siyasi parti olmayacak. Asıl seçim senin dünyaya bakışın. Onu da bir gün değil her gün yapıyorsun. Zalimin karşısında durmadığın, adaleti savunmadığın, çalışmayı erdem kabul edip tembellikten uzaklaşmadığın, öğrenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmediğin her gün orta doğu bataklıklarında daha fazla kaybolacaksın. Seçim bir günlük değil bir ömürlük seçim aslında.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir