Mustafa Suphi Destanı [Ataol Behramoğlu]

Mustafa Suphi Destanı, Şeyh Bedreddin Destanı’nı anımsattı bana girişinde. Nazım Hikmet nasıl kendi gününden o günlere baktıysa giriş kısmında Ataol Behramoğlu da otobüslerin zor gittiği Karadeniz kıyılarından Mustafa Suphi’nin zamanına bakmış. Mustafa Suphi’nin babasıyla birlikte akşamları oturup Namık Kemal okuduğunu ümit ediyor şairimiz birinci bölümde. Biraz düzyazıya benzer bir şiir tarzıyla Osmanlı’nın son dönemleri, 2. Abdülhamit, Meşrutiyet, Almanlar, emperyalist batı ülkeleri etrafında karanlık bir dünya portresi ve bir şeyler yapmak isteyen genç hukukçu Mustafa Suphi anlatılıyor. İkinci bölüm, artık devlet tarafından mimlenmiş olan Mustafa Suphi’nin kapağı Rusya’ya atmasıyla başlıyor. Buradan çeşitli ülkelere geçiyor. Yazarak derdini anlatmaya çalışıyor. Dünya savaşına girilmemesi gerektiğini, Almanların mutlaka mağlup olacaklarını ulaşabildiği kadar insana anlatıyor ama biliyorsunuz nafile gayret olduğunu. İkinci bölüm de Bolşevik Devrimi ile sona eriyor. Destanın üçüncü bölümünde Mustafa Suphi mücadelesine Kırım’da devam ediyor. Buradan Kafkasya’ya geçiyor. Bakü’de halkı örgütleyerek Milli Mücadele’ye katkıda bulunma niyetini çeşitli vesilelerle sunuyor Milli Mücadelecilere. Çabaları takdir edilmiyor nihayetinde yoldaşlarıyla birlikte Karadeniz’in sularına gömülüyor. Şiir olarak anlatıldığı için çok detaya girmeden veriyorum. Alıntı da yapamadım maalesef. Şiir konusundaki fikirlerimi yazmıştım daha önce. Her şiire saygı duyarım fakat beni etkilemeyen şiir hakkında da etkiledi diye yalan söyleyemem. Neticede bir ozanın, bir yürek emekçisinin emeği var burada. Saygıyı çok fazla hak ediyor.

Kitabın bir bölümünü de Mustafa Suphi Destanı eleştirilerine cevaba ayırmış yazar. Elimde 1990 yılında yapılmış baskısı var. Ataol Behramoğlu 70’li yıllarda yazmış destanı. İlk olarak yurt dışında yayınlamış. Toplam 100 sayfa civarında. Cem Yayınevi’nden çıkmış.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir