Milletlerin Zenginliği

Dünyanın en zengin insanları listesi açıklandı. Meksikalı iş adamı Carlos Helu 53,5 milyar dolar ile ilk sırada yerini aldı. Onu 53 milyar dolar ile Bill Gates takip etti. Dünyanın en zengin 20 insanının toplam servetleri 650 milyar dolara yakın bir rakamı buluyor. Bu rakam Türkiye ekonomisinin toplam Gayri Safi Milli Hâsıla’sının yarısında fazla. Büyüklüğü daha iyi ifade etmek için birkaç tahmini rakam verelim.

Dünyanın toplam GSMH’sı: Yaklaşık 60 trilyon Dolar.

A.B.D.’nin toplam GSMH’sı: Yaklaşık 15 Trilyon Dolar.

Türkiye’nin GSMH’si: 1 trilyon 29 milyar Dolar.

Dünyanın toplam nüfusu: 7 milyar kişi

Bu hesaba göre dünyada kişi başına düşen gelir yıllık 8-9 bin Dolar gibi bir rakam olmalı. Yani dünyadaki her insanın cebine ayda 1000 TL civarı bir para girmeli. Fakat durum böyle değil. Dünya nüfusunun neredeyse yarısı akşam yatağına aç giriyor. Yiyecek maddesi, temiz içme suyu, barınma ve sair temel insan ihtiyaçlarından yoksun yaşayan milyarlar var. Bizlerse zenginin malı ile çenemizi yoruyoruz.

Dünyada yaşayan aç insanların sayıları milyarlarla ifade edilebilirken, zenginliği milyarderlik sınırını aşmış insanların sayısı ancak yüzlerle ifade ediliyor. Zenginliğin zekâ, çalışma ve emeğin bir ürünü olduğu kabul edilse de bir nokta gözden kaçırılıyor. Hepsinin yanında zengin olmak için doğru yerde ve doğru zamanda doğmak, yaşamak, bulunmak gerekiyor. Bu milyarderler listesinden herhangi birisi Afrika’nın bir ülkesinde zenci olarak doğmuş olsa idi bu kadar zenginliği rüyasında bile göremeyecekti. Sadece Afrika değil, belki yaşadığı ülkenin başka bir şehrinde, başka bir sosyal sınıfa ait bir aileden doğmuş olsalardı dahi bu zenginliğe erişemeyeceklerdi. Demek ki zenginlik sadece zekâyla, çalışmayla olacak şey değil. Demek ki aynı şartları sağlayabilecek bir nice insan şanssızlıkları yüzünden zenginlikten uzak yaşıyorlar.

Ortada bir adaletsizliğin olduğu su götürmez bir gerçek. Dünyanın toplam geliri olan 60 trilyon dolar adil olarak değil, adil olmaya yakın bile dağılmıyor. Bir kısım insanlar bu gelirden çok büyük paylar alırken bir kısım insanlar açlık içinde yaşıyorlar. Türkiye’nin en zenginleri toplam 43,8 milyar dolarlık bir servete sahip olan 28 kişi. Bu 28 şahıs ülkenin toplam gelirinin % 4,2’sine sahipler. Türkiye’nin milli geliri olan 1029 milyar dolar eşit olarak dağıtılacak olsa kişi başına aylık 1800 lira civarında bir para düşmesi lazım ki kastettiğimiz hane değil, insan. Yani 4 kişilik bir hanenin aylık gelirinin 7500 lira olması gerekiyor. Reelde durum ne peki? Asgari ücret 521 TL 89 kuruş. Biliyoruz ki bu ücretle evini geçindiren bir nice insan var. Evli ve iki çocuklu bir asgari ücretlinin hanesine kişi başına aylık 130 lira düşüyor. Kişi başına düşmesi gereken gelirin 14’te biri.

Hiçbir şey iddia etmeden sadece rakamları veriyoruz. Dünyada çok çok zenginler ve çok çok fakirler var. Ülkemizde çok çok zenginler ve çok çok fakirler var. Zenginler ve fakirler arasında büyük bir uçurum var. Gün geçtikçe zenginimiz daha zengin oluyor, fakirimiz de fakirleşiyor. Zenginin malı züğürdün çenesini yorar demiştik en başta. Zenginliğe düşman değiliz, elbette ki özgür bir toplumda zenginler ve fakirler olacak. Fakat bu kadar fazla özgürlüğün olması, memlekette bu kadar fazla fakir varken zenginlerle fakirlerin arasındaki eşitsizlik makasının bu kadar açılması acaba doğru mu?

Bir dahaki yazımızda bu farklılığın azaltılmasına yönelik bazı batılı ülkelerin uyguladıkları yöntemlerden bahsedeceğiz inşallah.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan