Mehmetçiğe Taş Atan Eller

Başlığa aldanıp da sloganlarla devam edeceğim zannedilmesin. Bugün bu memlekette bizim Mehmetçik dediğimiz, her zaman kalbimizde, dilimizde, yazınımızda, tarihimizde müstesna bir yere sahip olan askerimizi birileri taşlıyorsa bu bazı taşların yerinden oynamış olduğu anlamına da gelmiyor. Dünya durdukça Mehmetçik her zaman aynı kalplerde en derin sevginin ifadesi olacak, aynı dillerde her zaman övgünün kaynağı olacak, aynı kalemler onun hakkını veremeyeceğini bile bile ondan bahsedecek ve tarih bin yıllardır yazıldığı gibi yine aynı Mehmetçik tarafından yazılacak. Birileri Mehmetçiğe taş atabiliyorsa bu kalbi, lisani, edebi ve tarihi farklılıklardan kaynaklanmaktadır.

Mehmetçiğin kalbimizdeki yeri başkadır. Onun ismi Peygamber-i Zîşan Muhammed Mustafa’nın (Allah’ın selamı, onun üzerine olsun) ismidir. Türk Milleti askerine, çok sevdiği peygamberinin adını vermiştir. Bayrağını ve dolayısıyla dinini, şerefini, namusunu emanet ettiği askerine Mehmet demiştir. Dini için, milleti için, peygamberi için, şerefi için kanıyla sulamıştır kıtalarca toprağı Mehmet. Anadolu yurtsa onun sayesindedir. Hindusu, yamyamı, İngilizi, İtalyanı çiğnemediyse bu vatan toprağını, o hilalin uğruna batan güneşlerin, Mehmetçiklerin sayesindedir. Bugün yine cihan bir araya gelse yine o hilal batmaz diyorsak Mehmetçiğe olan inancımız sayesindedir. Şimdi, kim sevmiyor Mehmetçiği? Kim taşlıyor? Vatana vatan, bayrağa bayrak, Mehmede Mehmet diyemeyen taşlıyor. Kalbinde Mehmetçiğe sevgi taşımayan taşlıyor.

Dillerimiz Mehmetçiğimizi konuşur asırlardır. Türkülerimizi onun için söyleriz, övgülerimizi ona dizeriz. Çanakkale’de vatan için canından geçen kimdi? Yemen’den Kafkasya’ya kadar, belki adını bile duymadığı yerlerde şehit olup da bizim bugün açık alınla gezmemizi sağlayan kim oldu? Haberlerde ismini duyup da Myanmar neresi dediğimiz yerlerde Mehmetçiğin şehitliği var. Şairimiz, yazarımız, ozanımız Mehmetçiği övmeye çalışır da “Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana” diyerek bırakır kalemi elinden. Şimdi ben ne diyeyim Çanakkale Şehitlerini okumayana, okuyup iki damla gözyaşı dökemeyene, Mızıka Çalındı Düğün mü Sandın türküsünü dinleyip de ağlamayana.

Mehmetçiğe taş atmış biri. Belki de yanından bağlamasını ayırmayan Ankaralı Hasan’dı o taş atılan. Belki de o da gülmüştür altı kere geri aldığı Şehitler Tepesi’ni ille de alacağım diyene güldüğü gibi. Gülerim taşına demiştir. Dünya durdukça daha çok taş atan, gülle atan olacak Mehmetçiğe. Dünya durdukça Mehmetçik de dimdik duracak iman dolu göğsü gibi serhaddiyle karşısında.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan