Maymuna Dönüşmek

Düşünmemeye yönelik kuvvetli bir eğilimin olduğu bir dönemde yaşıyoruz. İnsan ekran ilişkisi bağımlılık seviyelerine ulaşmış durumda. Pandemi dönemi bu bağımlılığın ivmesi inanılmaz bir şekilde arttı. Eve kapanmış olan insan bugüne kadar yaşamış olan insanla aynı varlık değil sanki. Eve kapalı insan, ekrana bağımlı insan Neandertal, Sapiens’ten sonra yeni bir tür gibi. İnsanın maymundan geldiğini söyleyenlere oldu bitti gülüp geçmişimdir fakat insan maymuna doğru gidiyor diyen olursa hak vereceğim duruma geldi insanlık. 

Düşünmeme davranışı, hayvandan farkının düşünmek olduğunu sıkça yinelediğimiz insanoğlu için temel bir davranış haline geldi. Ekrana saplanmanın altında yatan temel dürtü, düşünmeden zaman geçirmek. İnsan, düşünmemeyi eğlence, düşünmemeyi dinlence zannediyor. Bir ekranın karşısında uzun saatler boyunca pasifize olmuş bir şekilde kalıp bununla tatmin sağlıyor. Ekran aktif, insan pasif. Teknolojiyi üreten insan, kendi ürettiği teknolojiyi aval aval seyrediyor. Helvadan put yapıp, taptıktan sonra yiyen birilerine mi gülüyorduk biz?

Sosyal medyanın izlenme özelliği herkesi kendine bağladı. Youtuber, Instagramer’lerin altın çağı yaşanıyor. Bir tane kamerası olan herkes video çekip yayınlayabiliyor. En çok dikkat çeken videolar ise en ilkel dürtülere ait olanlar. Yemek, içmek, gülmek, cinsellik ve saire. Tabi ki en temelde izlemek var. Hayvanat bahçesindeki maymunlar gibi izliyor insan. Durup düşünmeden, aktif olmadan, kendisini gerçekleştirmeden. Sadece izliyor. 

İnsanın düşünen, düşündükçe üreten, ürettikleriyle kendisine ve çevresine ve toplumuna ve insanlığa katkıda bulunan hali yerini düşünmeyen, tüketen, merhamet ve vicdan duygusundan arınmış olan bir şekle dönüşüyor. Ekrana bağımlı insanın buradan edinebildiği tek şey beğenilmek arzusu. Kendine hiçbir katkısı olmayan, insanlığa hiçbir katkısı olmayan bu varlık başkaları tarafından beğenilmek istiyor. Bunun için de gördüğü internet ünlülerini taklit etmeyi kendisine yol olarak belirliyor. Bakayım eğleneyim, baksınlar beğensinler. Ne güzel bir hayat. 

Beğenilmek için yapılanları da maymunluk olarak tanımlarsak resmimiz tamam oluyor. Sosyal medya, beğeni bağımlılarının ürettikleri saçma sapan videolarla dolu. Bir ormanda yaşayan milyonlarca maymunu canlandırın gözünüzde. Çoğu izliyor, bir kısmı da daldan dala atlayarak diğerlerini eğlendiriyor. Düşünmek yok, tartmak yok, üretmek yok. İnsanlığın binlerce yıl biriktirdiği her şey güneşin önündeki buz gibi erimeye yüz tutmuş durumda. 

Sizlere karamsar tablolar çiziyorum son zamanlarda, gidişatın nasıl olduğuna dikkat çekmek istiyorum. İnsanlık elbette ki her dönemin sorunlarının altından kalktığı gibi bu dönemin düşünce kuraklığının altından da kalkacaktır. Süreçle ilgili kaygılarımı sizinle paylaşıyorum ki hepimiz durumun farkında olalım, ekranlardan kendimizi ve çocuklarımızı mümkün mertebe uzak tutmaya çalışalım. Düşünce üretmek, zihinleri yeni şeyler öğrenmeye ve üretmeye zorlamak bizi tüm yoksunluklardan kurtarmak için yegâne çıkış kapısı olacaktır.  

24 Aralık 2020 Nethaber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir