Malatya Neden Yok?

Miyamoto adında, deprem mühendisliği sahasında çalışan uluslararası bir firma var. 6 Şubat depreminin üçüncü ila altıncı günü arasında bir çalışma yaparak deprem bölgelerindeki hasarlı yapıların tespitini yapmışlar. Tespit ederken NASA’nın JPL adlı laboratuvarının öncesi-sonrası haritalarını kullanan firma nüfusu elli bini aşan her yerleşim yeriyle ilgili bir analiz yapmış. 

Bu araştırmaya göre, nüfusu 50 bin üzeri olan 30 yerleşim yerinde ortalama olarak yüzde 21 oranında hasar tespit edilmiş. Bu oranlar her yerde değişiklik gösteriyor. Ceyhan’da yüzde 3, Kadirli’de yüzde 2 oranında olan hasar Osmaniye’de yüzde 13 oranına çıkmış. Hatay şehir merkezi, en fazla etkilenen yerlerden ve hasar oranı yüzde 41. 

Sözü uzatmadan şehir merkezlerinin ve en fazla hasar alan yerlerin hasar oranlarını vereyim. Kahramanmaraş yüzde 19, Malatya yüzde 54, Adıyaman yüzde 18, Gaziantep yüzde 4, Kilis yüzde 5, Osmaniye yüzde 13. Yüzde 50’nin üzerinde hasar alan yerleşim yerleri şöyle: Çelikhan yüzde 55, Gölbaşı yüzde 56, Tut yüzde 50, Nurdağı yüzde 53, Kırıkhan yüzde 57, Elbistan yüzde 57, Pazarcık yüzde 57, Ekinözü yüzde 67, Yeşilyurt yüzde 67. 

Bu araştırmanın ne ölçüde sağlıklı olduğunu bilmiyorum fakat uydu resimlerine bakınca mantıklı bir ölçüm yapılmış gibi duruyor. Üç aşağı, beş yukarı böyledir durum diye düşünüyorum. Nihayetinde yaygın bir afetti ve milyonlarca insanı etkiledi. Buradan kimin felaketi kimden daha büyük seviyesizliği yapacak değilim. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Hayatını kaybedenlerin hepsi de ayrı ayrı yürek acısıdır coğrafyaya bakılmaksızın, evsiz kalanların hepsi de aynı sıkıntıları çekmektedir bulundukları şehirden bağımsız olarak. 

Dikkat çekmek istediğim nokta şu ki, medyada ve sosyal medyada Malatya’nın adı diğer yerleşim yerlerine oranla oldukça geride kalmış durumda. AFAD’ın iki gün önce yapmış olduğu ve sonra düzelttiği açıklama da bunun ispatlarından birisi. Malatya’daki durumun vahametinin diğer yerlerden geri kalmıyor olduğunu Malatya dışındakiler çok fazla bilmiyor. Şehrin yarısından çoğu yıkıldı ve zaman geçtikçe daha fazla kendi başımıza kalacağız gibi duruyor. 

Malatyalı olmayan dostlarla görüştüğümüz zaman Malatya’nın çok fazla etkilenmemiş olduğu algısını çok net hissedebiliyoruz. Sorun değil, kimsenin bizim için fazladan gözyaşı dökmesini beklemiyoruz fakat zaman içerisinde, şehrimizin yeniden ayağa kalkma sürecinde bu algının menfi geri dönüşleriyle karşı karşıya kalacağız. Daha geç kalkacak enkazlar, daha geç toparlanacak şehir, ekonomik ve sosyal olarak 6 Şubat öncesinde dönüşümüz çok daha uzun yıllarımızı alacak. 

Şehrimizin önde gelen insanları, siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları, sivil toplum kuruluşları biraz daha gayretli olmalılar memleketleri için. Sosyal medyadan çalışıyor izlenimi vermek için fotoğraf çektirmenin dışında da yapılacak işler vardır eminim. Depremin ilk gününden itibaren, bu saydığım grupların içinde olup da fotoğraf vermeyen, adını öne çıkarmaya çalışmayan herkese selam olsun. 

Tekrarında fayda görüyorum. Kimsenin felaketini kimseyle kıyaslamak gibi bir derdim yok. Allah herkesin yardımcısı olsun. Bu felaket bir ilin, bir ilçenin değil, Türkiye’nin felaketidir. Her ölüm için ayrı ayrı yandı içimiz, her yaralıya ayrı üzüldük ve evinden uzak herkes aynı yoksunluğu hissediyor. Fakat görünen o ki, yurt sathında, Malatya adı depremden etkilenen şehirler içerisinde biraz daha geride kalmış durumda ve bu gelecekte Malatya’nın daha geç toparlanacağı manasına geliyor. 

7 Mart 2023 Net Haber yazım

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir