Konya ve Mevlana

Konya, Mevlana’sıyla ünlü bir şehrimizdir. Mevlana, Konya’sıyla ünlü bir şairimizdir. Bir toplantı vesilesiyle birkaç gün bulunduğum Konya’dan edindiğim izlenimler böyle. Son iki gündür neden yazmadığımı merak eden okuyucularımın da affına sığınıyorum bu vesile ile. Dünyayı gezmedim ama Konya’yı gördüm.

Malatya dışındaki şehirlere yaptığım kısa süreli ziyaretlerde ister istemez Malatya ile diğer şehirlerin bir kıyaslamasını yapıyorum. Genellikle kıyaslamalarım “onlarda var da bizde niye yok” şeklinde gerçekleşirken bu defa bunu yapmayacağım. Konya’nın Mevlana imgesini kullanış şekli o kadar itici geldi ki bana, iyi ki biz yetiştirdiğimiz değerleri bu kadar vahşice kullanmıyoruz dedim. Düşünsenize, Niyazi Mısrî gibi bir değeri yetiştirmişiz ve anahtarlıklardan buzdolabı süslerine kadar her yere sokuşturmamışız. Ne de iyi etmişiz.

Konya’nın her yeri Mevlana. Adım attığınız yerde sema yapan bir derviş siluetine rastlamanız an meselesi. Bir metre ötede içki içilen bir yerin bir metre berisinde Mevlana ile ilgili paraya dönüştürülebilecek bir şeyler satıyorlar. Manevi değerleri ve saygı duyulan kişileri bu kadar fazla ticarete dökmek tiksinti verici.

Mevlana 13. yüzyıl Konya’sında yaşamış bir şair ve düşünür. Mesnevi’sini Fars dilinde yazmış, daha sonraları değişik dönemlerde Türkçeye çevirisi yapılmış. Konya’da vefat etmiş ve buraya defnedilmiş. Ünü, ölümünden sonra da artmış; kabri ziyaretgâh haline gelmiş. Bugün itibariyle Mevlana; kapitalist sistemin bir markası. Her yıl milyonlarca dolar ciro yapıyor.

Gelelim Malatya’ya. Çok şükür ki bizim dünya çapında marka yapabileceğimiz manevi değeri olmayan kayısımız mevcut. Sistem izin vermediği için bu üründen hakkıyla para da kazanamıyoruz. Bunun haricinde yetiştirdiğimiz değerlerimiz de mevcut. Bunların da pazarlamasını yapmıyoruz. Yapamıyor muyuz, yapmıyor muyuz bilmiyorum ama yapmıyor olmamız en iyisi.

Niyazi Mısrî, Malatya’nın yetiştirdiği bir şair ve düşünür. Eserleri keyfiyet açısından (benim gözümde) Mevlana’dan aşağı kalmaz. Kemiyet olarak Mevlana’nın önde olduğu aşikar. Kültürel anlamda Niyazi Mısrî ile ilgili faaliyetler bilhassa Malatya Kent Konseyi’nin önayak olması ile yapılıyor. Satılsın da biz para kazanalım diye değil fakat okunsun da istifade eden artsın amacıyla daha fazla tanınırsa güzel olur.

Niyazi Mısrî haricinde de değerlerimiz mevcut. Geçenlerde yitirdiğimiz Kul Vahap Salt’tan İsmail Hatip Erzen’e kadar tanıyıp, kıymet vermemiz gereken birçok insan yetiştirmiş bu şehir. Konya’daki gibi satış gayesi gütmeden bu değerleri öğrenip, düşüncelerinden ve eserlerinden istifade etmeliyiz. Kul Vahap Salt’tan başlayarak fırsat buldukça bu isimlerden bahsedeceğim sırası geldikçe.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan