Katip Bartleby [Herman Melville]

Katip Bartbely hüzünlü bir insan. Hüzünlü evraklar arasında hüzünlü bir hayat geçiriyor. Mekanlar değişiyor, insanlar değişiyor, evraklar değişiyor. Hüzün değişmiyor. Sonra bir gün Bartleby, hiçbir şey yapmamaya karar veriyor. Ne katiplik yapacaktır ne yerinden kıpırdayacaktır. Ne de bir lokma yemek geçecektir boğazından.

Bartelby’nin patronu da bir değişik adam. Bir gün kapısına gelip kendisinden iş isteyen, sonraki zamanlarda yavaş yavaş işten elini çekip hiçbir şey yapmama yoluna giden bu adama karşı gaddarca davranamıyor. İstese kolundan tutup sokağa fıralatabilecekken bunu yapmıyor. İnsancıl bir merakla Bartleby’i izlemeye devam ediyor. Bu işin sonu ne olacak, bu “yapmamayı tercih etme” olayı nereye kadar sürecek diye merakla izliyor katibini. Tabi ki herkes gibi ve herkes kadar sabırsız olan ve herkes kadar da kibir taşıyan patron beyimiz sonunda dayanamıyor. Yeterince sabırlı davranamıyor.

Yeterince sabırlı davranamıyoruz. Hüzünlere karşı alerjimiz var. Halbuki etrafımıza baksak, binlerce hikayeyle karşılaşacağız. Katip Bartelby’nin patronu olan avukat bu hikayenin izini bir miktar sürüyor. Sonunda katibin bir zamanlar maruz kaldığı hüzünlerle karşılaşıyor. Binlerce ölüden kalma binlerce öykü. Her birisi Bartelby’nin kalbine kötü bıçaklar gibi saplanıp durmuş yıllar boyunca. Öyle ki artık bu kötü dünyada hiçbir şey yapmamayı tercih etme durumuna getirmiş adamcağızı. Wall Street’in orta yerinde, dünyanın tüm hızıyla akıp durduğu bu yerde, bir avukat katibi, hiç değilse kendisinin akışkanlığını durduruyor. Okuyucusunun kalbine saplanacak bir tanecik hikaye oluyor sonunda.

80 sayfalık bu uzun hikaye, kısa roman, İlknur Özdemir tarafından Türkçemize kazandırılmış ve Kırmızı Kedi Yayınları tarafından basılmış. Ruhun şad olsun Herman Melville.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir