Hani Benim Açılımım Nerede?

Bu açılım lafı başladı başlayalı herkesin kafasında bir soru var: Bu açılım ne anlama geliyor? Benim kafamda fazladan bir soru daha var: Bu açılıma ne gerek var? Durduk yerde ortaya atılan bu açılım lafı boş bir laf, bir fiyasko olmaktan öte ülkemize zarar verecek bir olgu haline gelmeye başladı bile. Dün sorunumuz “terör sorunu” iken bugün “Kürt sorunu” halini aldı ve yarın “Kürdistan sorunu” haline gelirse buna hiç şaşmayacağım. Buna ek olarak medyada teröriste “terörist” demekten imtina eden bir grup insan türemeye başladı ki bu hiç de hayra alamet değil. Kavramlar artık o kadar karıştı ki, artık bunları netleştirmemizin vakti geldi de geçiyor bile. Öncelikle PKK Kürtleri temsil eden bir siyasi kuruluş değildir. Amacı da Kürt hakları savunuculuğu değildir.

PKK; Kürt-Türk demeden binlerce insanın kanının dökülmesinden sorumlu, “anarşist” bir terör örgütüdür. Kimler tarafından desteklendiği belli değildir, ne amaca hizmet ettiklerini teröristler dahi bilmemektedir. Dolayısı ile bu terör örgütü ile temasa geçmek bir devletin yapabileceği en büyük hatadır. Bunu arzu etmek ise ya hainliktir ya saflıktır. Bir ülkede yaşayan bütün vatandaşlar kanunlar önünde eşittir, eşit haklara ve hürriyetlere sahiptir. Türkiye’de yaşayan insanların saymakla bitmeyecek sorunları vardır. İşsizlik ülkenin başındaki en büyük beladır. İşsizlik oranı %14’ü bulmuştur. Eğitim sistemi yapboz tahtası halini aldığı gibi üniversitelerimizde öğrencinin yeteneğinden ziyade siyasi fikrine önem verilmektedir. Başörtüsü gibi kişinin kendisi dışındaki kimseyi ilgilendirmeyen bir konuya bir sürü kurum burnunu sokmaktadır. Hukuk sistemi felç olmuş bir haldedir.

Halkın seçtiği milletvekilleri kanun yapma ya da değiştirme konusunda acziyet içindedirler. Üstelik hâlihazırdaki kanunlar birçok konuda büyük haksızlıklara sebep olmaktadır. Ekonomi yüz milyarlarca dolar açık vermektedir. Özetle bu ülkede yeni doğan her çocuk borçlu doğmaktadır. Bununla birlikte nasıl bir eğitim alacağı, haklarını nasıl savunacağı, sağlığını nasıl koruyacağı gibi birçok konuda meçhulün kollarına bırakmaktadır kendisini ister istemez. Bu saydığımız şartlar bu ülkedeki bütün vatandaşlar için Kürt ya da Türk ayırt etmeksizin mevcuttur. Dolayısı ile bir açılım yapılacaksa bu açılım “Kürt açılımı” değil de “insan açılımı” olmalıdır ki bütün insanlar bundan faydalansın. Zaten Türkiye’den ayrılıp bir devlet kurmayı amaçlayanlara, diğer vatandaşlarından fazla olacak şekilde imtiyazlar dahi verseniz, kafasına koyduğunu yapmaktan vazgeçmeyecektir. Böyle bir amacı olmayanlar ise zaten sizin eğitim, sağlık, hukuk, adalet gibi kavramlar üzerine yapacağınız çalışmaların neticesinde tatmin olacaktırlar.

Kürt açılımı diyerek ortaya olmayan bir sorunu çıkarmanın bir anlamı yoktur. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak geleceğime ümitle bakmak istiyorum. Kan dökülmesin, gözyaşları dinsin istiyorum. Kürt-Türk ayırmaksızın herkesin eşit haklara ve hürriyetlere sahip olduğu bir ülke istiyorum. Hukuk sisteminin hakkımı koruyacağından emin olmak istiyorum. Eğitim sisteminin yarınlarımı inşa etmesini istiyorum. Hastaneye düşmekten korkmamak istiyorum. İşsiz kalmaktan korkamamak istiyorum. Ben insan olarak devletimden haklı olarak; bir konuya odaklanılmasından ziyade tüm vatandaşlarını içine alacak bir “insan açılımı” istiyorum.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan