GizliAjans [Alper Canıgüz]

Son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan birisi. Belki de hepsi. Başından sonuna kadar dikkatle okunup sonrasında da kaçırdığım bir şeyler vardı muhakkak, bu kitabı yeniden okumalıyım dediğim az sayıda kitaptan birisi. Esas oğlan işsiz, güçsüz, aylak ve ayyaş. Sonra kendini bir anda bir hadiseler zincirinin orta yerinde buluveriyor. İş, aşk, cinayet ve sairle dolu bin bir türlü tuhaflıklar.

Köşe başlarında durup nefeslenilecek türden bir kitap. Musa’nın Eminönü meydanında kuşlara yem attığını anlatırken şöyle bir durup nefeslenmek gerek. Kitabın aşırı alkol tüketimiyle beyni sulanmış, dünyada kendini yapayalnız hisseden kahramanı; nasıl bir içgüdüyle bilinmez, Eminönü meydanında durur, kış vaktidir, hava soğuktur, etraf insanlarla doludur. Yem satan çingenelere yaklaşır, bir 25 kuruş çıkarır, tabağı eline alır ve kuşlara yem atar. Okuyucu da bu esnada belki Eminönü meydanında belki de daha başka tanıdık bir mekânda kendinden umulmayacak bir şeyler yapmakla meşguldür.

Ayrıntıların bunca dikkat çekiciliğinin yanında sürpriz unsuru da çok fazla mevcuttur kitapta. Bir anda hadiselerin nasıl böyle bir hal aldığına hayret edersiniz. İstanbul’dayken kendinizi Ege kıyılarında bulup sonra soluğu Makedonya dağlarında alma ihtimaliniz vardır. Dost bildikleriniz düşman, düşman bildikleriniz dost olabilir. Geçici bir şizofreniye kapılıp kendinizden bile şüpheye düşebilirsiniz.

Tüm kitabı anlatmadan, hasılı, okunmasını hararetle tavsiye edebileceğim şahane bir kitap Gizli Ajans.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir