Gevherî Divanı [Şükrü Elçin]

Âşık edebiyatı şairlerinden Gevheri, 1600’lerin sonu ile 1700’lerin başlarında yaşamış. En azından böyle tahmin ediliyor. Âşık edebiyatının temsilcisi olduğunu söyledim ama aruz vezni ile yazdığı şiirleri de mevcut. Çoğunluğa bakmak gerekirse Gevheri için halk ozanı diyebiliriz.

Şükrü Elçin’in Gevheri konusunda yazdığı bu eser oldukça kapsamlı bir çalışma. Ne kadar takdir edilse azdır. Bugün vefat haberini aldığım Hasan Saltık aklıma geldi. Halk edebiyatımızın güzide eserlerini ortaya çıkararak istifademize sunan, unutulmalarının önüne geçen günümüz kahramanlarına ne kadar teşekkür etsek azdır. Köy köy kasaba kasaba gezerek bu toprakların ürünlerini derleyip toparlayan, hayatlarını bu eserlere vakfeden bu değerli insanları ne kadar takdir etsek, ne kadar övsek azdır. En azından unutmasak gerektir. Pertev Naili Boratav’dan Eflatun Cem Güney’e, Muzaffer Sarısözen’den Neşet Ertaş’a, Nida Tüfekçi’ye, Hasan Saltık’a kadar ne isimler var saygıyla anmamız gereken. Hepsinin de ruhları şad olsun.

Gevheri Divanı, Şükrü Elçin’in çok büyük emeklerle ortaya koyduğu 722 sayfalık bir eser. Elimde Ankara Üniversitesi’nin 1984 yılında yaptığı bir basım var. Daha sonra yeniden basılmıştır umarım. Kitap, Gevheri’nin hayatı ile başlıyor. Net olarak bilinmese de tahminlerle ve şiirlerden çıkarımlarla oluşturulmuş bu kısım. Daha sonra Gevheri’nin koşmaları ile devam ediyor. 11’li hece vezni ile yazılmış bu koşmalar kitabın çoğunluğunu oluşturuyor, 645 tane. Çoğunluğu aşk şiirleri:

Hercaisin gonce gülüm kokulmaz
Geçer gider hatırcığın sorulmaz
Der Gevheri mah yüzüne bakılmaz
Yakar hüsnün beni nardan ziyade

************************************

Edep it hıfz eyle lisanın erken
Müşrik olma Hakk’ın nimetin yerken

**************************************

Gevheri ağzından gevherin saçar
Herkes libasını kendine biçer
Vakt olur hubluğun zamanı geçer
Bu bağçenin sonu fenadır bülbül

************************************

Sözün bilmez bazı nadan elinden
Erkan ağlar usul ağlar yol ağlar
Bülbülün feryadı gonce gülünden
Bülbül ağlar gülşen ağlar gül ağlar

*************************************

Gevheri sıdk ile gözetir rahı
Sözümde şübhem yok inan billahi
Arayan Mevla’sın bulur dergâhı
Kişi olmasaydı nefsine mağrur

********************************

Gevheri gam yeme o saçı Leyla
Bir gün senden beter olur mübtela
Aşk âdemi eyler mecnun-ü rüsva
Sevda ne şah bilir ne geda bilir

Koşmaları Semailer takip etmiş

Bir gün ben bir bağa girdim
Ne bağ duydu ne bağbancı
Gülün şeftalisin derdim
Ne bağ duydu ne bağbancı

******************************

Başına bir hal gelürse
Dağlara gel bağlara gel
Seni saklar vermez ele
Dağlara gel bağlara gel

*****************************

Hey ağalar zaman azdı
Düşmüşe il üşer oldu
Küllükte sürünen eşek
Cins atla yarışır oldu

Gevheri der işler hata
Katırlar baskındır ata
Olur olmaz maslahata
Çocuklar karışır oldu

127 adet semaiden sonra aruz vezni ile yazılan şiirler başlıyor ki sayı olarak bunlar pek fazla yer tutmuyor. Divanlar, Gazeller, Müstezadlar ile kitap sona eriyor. Tekrar hayırla ve rahmetle yâd ediyorum hem Şükrü Elçin’i hem de bu toprakların insanlarının ürünlerine sahip çıkmış ve çıkmakta olanları; Hasan Saltık’ları.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir