Fazla Huzurunuz Varsa Birazcık Alabilirim

Dünyada yokluğu yüzünden sıkıntı çekilen şeyleri saydığımız zaman en tepelerde bir yere huzuru yazmamız gerekecek. Huzur, nesli tükenmekte olan hayvanlar gibi. İnsan varlığı yeryüzündeki her türlü maddi ve manevi değeri tükettiği gibi huzuru da tüketti ve maalesef yaşadığımız şu günlerde huzur metropollerdeki yabani hayvanlar kadar, batakhanelerdeki tanrı sevgisi kadar, çocuklara dilencilik yaptıranların kalbindeki vicdan kadar az.


Huzur hep mi bu kadar azdı, yoksa tarihin bu devirlerine kadar azalarak varlığını sürdürdü de şimdi mi yok oldu? Bu soru suların yükselmesi sırasında toprak parçalarının yavaş yavaş kaybolması gibi bir görüntü oluşturuyor kafamda. Elbette ki insan olan yerde huzursuzluk da vardır. İnsan varlığının içinde var olan bir canavarın insanla birlikte yavaş yavaş ilerlemesi neticesinde o su yükselerek her yeri kaplamış durumda. Boğuluyoruz.


Huzursuzluğun nedenini araştırmak için fazla uzaklara gitmeye gerek yok. Kalbinizin huzuru için yapmanız gereken tek şey şükür. Şükür; insanın elinde olanla mutlu olması, elinde olmayan için de kendini üzmemesi anlamına geliyor. Biraz daha geniş düşünürsek; kendinden iyi olduğunu düşündüklerine bakıp haset etmektense kendinden kötü olduğunu düşündüklerine bakıp da elinde olanlara sevinmektir şükür. Büyükler, maddi konularda sizden kötülere manevi konularda ise iyilere bakın demişler. İşte huzurun formülü de bu. Elinde olana şükretmek.


Ailede başlayan huzursuzluk tüm toplumu da esiri haline getiriyor bir yerden sonra. Ailenin içinde tatminsizlik varsa tatminsiz bireyler sosyal hayatta deli mayınlar gibi dolaşıyor. Çocuklar aynı tatminsizlik içerisinde yetişiyorlar. Beklenti, huzursuzluğun anahtar kelimelerinden. Bir insanın ne kadar çok beklentisi varsa o kadar çok mutsuzdur. Hayattan çok şey bekleyen insanlar hayattan çok şey bekleyen çocuklar yetiştiriyorlar. Çok şeyin ne olduğu hususunda da kimsenin bir fikri yok. Objektif olduğunu düşündüğüm bir bakış açısıyla; sağlığınız yerindeyse, hayatınız tehdit altında değilse, barınacak bir yeriniz varsa, üşümüyorsanız ve aç değilseniz şükretmeniz gereken çok şeyiniz var demektir ve huzurlu olmalısınız. Fakat aynı denklemin içine beklentiyi soktuğumuz zaman tüm kavgaların sebebi de ortaya çıkıyor.


Modern çağın veba salgını olan huzursuzluk görünmez bakteriler tarafından, ekranlar aracılığıyla yayılıyor. İhtiyaç olmayan şeylerin ihtiyaç olarak gösterildiği, insana ne olursa olsun şükretmemesi, tatmin olmaması gerekliliğinin pompalandığı bu ekranlardan kapılan hastalık her geçen gün daha fazla yayılarak aslında hasta olmayanları da azınlıkta kaldıkları için hasta derekesine düşürüyor. Bu durumdaki insanlar için, yani haline şükredenler için de huzursuzluk kaynağı diğer insanlar oluyor. Dolayısıyla huzur hâlihazırda en az bulunan meta dünyada. Elmaslar, uranyumlar hak getire.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir