Farklılık Beyanı

Farklılıklar mide bulandırıcıdır. Her insanın kafasında belirli normlar, kurallar, şablonlar vardır. Bu şablona uyan insan-olay-modeller doğrudur. Bunun haricindekiler ise yanlıştır. Farklılık genel geçer kurallar bütününün ihlal edilmesidir. Bir farklılık bir insanın kafasındaki normal algısına uymuyorsa onu yanlış-kötü-iğrenç-mide bulandırıcı olarak algılar ve ondan nefret eder. Gördüğümüz-karşılaştığımız farklılıklar bize uymuyorsa bu kötüdür.

İnsan soyu için olmazsa olmaz bir özelliktir farklı olana karşı çıkma. Dünyadaki tüm insanlar bir gerçeğe inanıp onun etrafında seyyareler gibi dönmeye başlasalar birbirlerine neden senin dönme hızın saniyede şu kadar daha hızlı ya da yavaş diyerek sataşmaya başlarlar. Deri renginden konuşma şekline kadar her türlü farklılık mide bulandırıcıdır.

Irkçılığın-şovenizmin temel sebebi bu farklıyı kabullenememe içgüdüsüdür. Binlerce yıldır insanların birbirlerinin kanını akıtmasının altında yatan temel sebep budur. Bireyin farklılıkları kabullenmemesi bireysel olarak değişik seviyelerde şiddet gösterisi olarak ortaya çıkar. Bu farklılıklar bir ailede de olabilir daha büyük sosyal topluluklarda da. Sosyal topluluğun içerisinde farklılığın ortaya çıkması farklının aforoz edilmesi ile nihayetlenir. O topluluğun normlarına uymayan birey topluluk tarafından dışlanır. Aile içinde dahi ailenin genel yapısına uymayan farklılıkları olan bireylerin dışlanması görülmedik bir şey değildir. Model büyüdükçe topluluğun farklılık algısına verdiği tepkinin de şiddeti büyür. Aileden cemaate, cemaatten cemiyete doğru evrimleşen topluluğun farklılıklara verdiği tepki de daha büyük olur. Bir tane farklının cezası topluluk dışına itilmekken birden fazla farklının cezası dışlanmış bir sınıf oluşturmaktır. Ten rengine, milliyetine, fikirlerine göre sınıflara ayrılmaya başlar farklılar ve akabinde cezalandırılma fasılları başlar. Ten renginden dolayı canlarından olmuş yüz binlerce insan vardır dünya tarihinde. Milliyetinden dolayı işkencelerden geçen ve geçmekte olan insanların tarihi olmasaydı tarih kitaplarımız birer fasikülden daha fazla yer kaplamayacaktı belki de.

Günümüz dünyasında demokrasinin ne kadar ileri olduğu, iletişimin ne kadar da geliştiği gerçeklerinden yola çıkarak farklılık algısının da değiştiğini düşünmeye kalkarsak saflık etmiş oluruz. İletişim ne kadar ilerlerse ilerlesin insanın artık genetiğine işlemiş olan bu farklıyı kabullenememesi hali ortadan kalkmaktan çok çok uzaktır. Demokrasi de zaten bir ütopyadan öteye hiçbir zaman ve toplumda geçebilmiş değildir. Bu yüzdendir ki dünya var oldukça farklılıklar her zaman mide bulandırıcı olacaktır ve yalnızlığa itilecektir.

Sevgili Malatya Nethaber okuyucuları. 2,5 senedir bu köşeden dilimin-kalemimin döndüğünce size seslenmeye çaba gösterdim. Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. Çoğunlukla size seslenişim karanlığa seslenmek gibi oldu zira hep tepkisiz kaldınız. Yani aslında var mısınız yok musunuz onu bile bilmiyorum. Ama olsun, şikâyetçi değilim artık. Şairin dediği gibi: “Bu yalnızlık benim”. Fikirlere ve hadiselere farklı bir bakış açısı ile yaklaşayım istedim hep. Umarım farklılık algınızda zerre miktarı dahi olsa bir değişikliğe sebep olmuşumdur.

Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm

Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan