Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî

Malatya’nın Darende ilçesinde yüzlerce yıldır süregelmiş tasavvufi bir kültürün son temsilcilerinden birisidir Hulusi Efendi. Hayatı boyunca Darende’deki Somuncu Baba Camisinde imam-hatiplik yapan Hulusi Efendi soy olarak meşhur Somuncu Baba’ya dayanmakla birlikte silsile olarak da aynı tarikatın şeyhi olarak faaliyet göstermiştir. 1990 yılında vefat eden şeyhin arkasında bıraktığı en önemli eserlerinden birisi de elimde tuttuğum bu değerli eser. Dini şahsiyetiyle bilinen Hulusi Efendi’nin şair yönünün bu yüzden bir miktar gölgede kaldığını düşünüyorum. Hakikaten, yirminci yüzyılda bu kadar güzel ve değerli divan edebiyatı eserlerinin verilmiş olması takdire şayan. İnsan kendisini Osmanlı dönemi divan şairlerinden birisini okuyormuş gibi hissediyor.

Hulusi Efendi’nin şiirlerinden bir kısmını ilahi haline getirildiğini biliyorum. Gençlik yıllarımda bu kitaptaki şiirlerin bir kısmını içeren cep boy bir kitapçık geçmişti elime ve hayranlıkla okumuştum. Bir yerde bulup alabilir miyim diye aranırken Malatya kitap fuarında geçti elime bu eser. Ara sıra açıp okunacak, istifade edilecek harika bir kitap.

O yar mihmanımız oldu
Gelin dostlar bize gelin
Gönlümüz şevk ile doldu
Gelin dostlar bize gelin

Ufkumuzdan güneş doğdu
Nefsin karanlığın boğdu
Hidayet Hadi’den oldu
Gelin dostlar bize gelin

Seyyid Hulusi namımız
Sabah oldu akşamımız
Bugün kutlu bayramımız
Gelin dostlar bize gelin

Eğer bilmek dilersen ehl-i tecridin kemalinden
Soyunup her yanından varın uryan olmayan bilmez

Hulusi canını canana kurban et de er vasla
Ki vaslın kadrini bu canı kurban olmayan bilmez

520 sayfalık güzide eser Nasihat Yayınları tarafından basılmış. Okurken, günümüzde yaşamış olan bu insanın devrine yetişmiş olup sohbetinden istifade edenlere gıpta ettim.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir