Darbe Girişimi Sonrası

Bu darbe girişimi tarihini not edelim, aklımızdan çıkarmayalım. 15 Temmuz tarihi 29 Ekim gibi, 30 Ağustos gibi önemli bir tarih hepimiz için. Bir güruh çıktı ve memleketimizi başımıza yıkmaya niyet etti. Ne uğruna yapıldığı, niçin planlandığı belli olmayan bir harekâta giriştiler ve gerçekten gözlerini kan bürümüştü. Masum vatandaşların üzerine tankla, topla gittiler. Teslim olanı, bayrakla yürüyeni, silahı olmayanı katlettiler. Bizim kültürümüzde olmayan vahşilikler sergilediler. Milletimiz hepsinin karşısında durarak hainlere derslerini verdi. Keşke olmasaydı. Keşke bu kadar masumun kanına girilmeseydi. Nihayetine baktığımız zaman tek yürek olarak Fransızı, İngilizi, Yunanı memleketimizden kovaladığı gibi bu hainlerin de ağızlarının payını verdi milletimiz. Çok şükür.

Tayyip Erdoğan bu ülke için önemli bir isim. Seveni de var sevmeyeni de var fakat şu süreçte herkesin seçilmiş hükumete destek olması gerekiyor. Çünkü şunu anladık ki Erdoğan, Türkiye için, Türk Milleti için bir araya getirici, bir arada tutucu bir unsur. Başka birisi olsaydı insanları darbecilerin karşısına çıkmaya ikna edemezdi ve darbeciler başarılı olurdu. Tayyip Erdoğan istediği için insanlar canlarını hiçe sayarak sokaklara döküldüler. Darbeciler hedeflerine ulaşsalardı ve Erdoğan’ın katli ya da esareti konusunda başarılı olmuş olsalardı ülkemizin içinde olacağı karışıklığı tahayyül etmek bile istemiyorum. Hatta şu noktadan sonra sayın cumhurbaşkanımızın güvenliğinin daha da artırılmış olmasını diliyorum zira yeni bir suikast girişimi tüylerimi diken diken ediyor. Allah muhafaza. Cumhurbaşkanımıza bir şey olursa ülkemiz rotasız bir gemiye döner. Rotayı tayin edecek olan kaptan da halkın çoğunluğunun teveccühüne sahip olmuş birisi olmalıdır. Dışarıdan müdahil olarak memleketi eline geçirmek isteyen ve kimsenin sevgisine nail olamamış kimseler değil. Allah’tan niyazım bizim ülkemizde seçilmiş hükumet ve cumhurbaşkanlarının yerlerini hep seçimle terk etmeleri. Terörist girişimlerle değil.

Cemaatin ne kadar tehlikeli olabileceğini gördük. Dini bir yapılanmanın kendilerine göre doğru argümanlarıyla nasıl zehirlendiklerini, mikrop kaptıklarını gördük. İnsan yetiştirme, altın nesiller meydana çıkarma ideallerinin arka planında halka rağmen, halk için ve halkın kanını dökerek iktidara gelme ihtirası varmış. Vay ki ne vay. Çoğumuzun aklının ucundan bile geçmezdi böylesi bir kalkışma. Geçmiş bir yazımda cemaatin artık Türkiye için bittiğinden bahsetmiştim. Meğer yedekte bir plan daha tutuluyormuş. İnşallah sonuncu plandır bu.

Şimdi ne olacak?

Şimdiden sonra yeni bir kalkışmanın olmaması üzerinde durmamız gerekiyor. Benim temennim yeni bir hareketlenmenin olmaması, hainlerin cezalarını bulmaları, ülkemizin olağan seyrine bir an önce kavuşması, Erdoğan’ın halk tarafından seçildiği sürece iktidarda kalması yönünde. Herkesin seçilmişlere saygı duyduğu bir ülkede yaşamak istiyorum. Bu süreçte kurunun yanında yaşın da yanmaması ayrı bir temennim. Cemaat legal platformdayken yanında-yakınında bulunmuş ve fakat bu saatten sonra nasıl zararlı bir yapılanma olduğunun bilincince olan yüz binlerce insan var. Umarım bu süreci ülke olarak en az zararla atlatırız.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir