Kategori: Kitap

İçim ezilerek, gerile gerile okuduğum bir kitaptı. Türünü polisiye zannedip aldım, korku çıkınca da bırakmayıp bitirdim. Hiç bana hitap etmiyor ama sevenleri için güzel bir kitap olacağını düşünüyorum. Gözlerini açıp dış dünyaya bakınca bir çeşit deliliğe bulaşan insanlar. İnsanlar değil, insanlık. Tüm dünya etkileniyor bu…

Yeni Steig Larsson dedikleri Jo Nesbo aslında çoktan rahmetlinin papucunu dama atmış durumda. Steig Larsson’u Ejderha Dövmeli Kız’dan hatırlıyorum. Üçüncü kitabı bayıla bayıla okumuştum ama gerçek manada bayılarak. Nesbo ise sizi sımsıkı koltuğa bağlayan bir yazar. Polisiye türü benim boş zaman, kafa dağıtma, dünyadan kopma…

Ehh işte diyebileceğim bir kitap. Jo Nesbo gibi kaliteli yazarların kitaplarının arasına serpiştirilmiş molalar gibi. Çok iyi değil fakat çok kötü de değil. Okumak için çok zorlamanıza gerek yok fakat elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitap da değil. Vasat diyeyim. Bir kadın polis doğup büyüdüğü şehre şerif…

Tatil günlerimin birinci kitabı Jo Nesbo’nun Nemesis’i. Bu kitabı daha evvel okumalıymışım. Jo Nesbo’nun sıralamasını yanlış yapmışım bu yüzden birazcık geriye gitmiş oldum bu kitapla. Sürükleyici, çok güzel bir polisiye. 516 sayfalık hacmiyle de doyurucu. Harry Hole’nin ara sıra alkol bağımlılığıyla mücadele ettiği ara sıra…

Slavoj Zizek’in (klavyeyle dahi yazması zor bir isim) böyle bir kitabı yok sanırım. Yayınlanmış üç tane makalesini Türkçeye çevirip kitaplaştırmışlar. Çeviren Sabri Gürses, yayınlayan Çeviri Bilim Yayıncılık. 100 sayfa civarında. Kitap, Danimarka’da Peygamber Efendimize hakaret içeren karikatürlerin yayınlanmasından sonra İslam dünyasında meydana gelen infiale ilişkin…

William Shakespeare’nin (inşallah adını doğru yazmışımdır) trajedi türündeki tiyatro oyununu Pazar günü boş bir vaktimde okuma fırsatı buldum. Bu türde çok okumuyorum, en beğendiğim örneği Cyrano de Bergerac. Olay İskoçya’da geçiyor. Soylu bir abimiz bu Macbeth ve her soylu gibi krallıkta gözü var. Kralın gözüne…

Aynalar bir dünya tarihi. İlk çağdan önce hatta dünyanın yaratılışı ile başlıyor. Ağırlığı yakınçağın ve Latin Amerika ülkelerinin oluşturması tesadüf değil zira yazarı Uruguaylı. Önce dünya meydana geliyor sonra insan. İnsan arzudan yapılıyor. Kuzenleri de şempanzeler filan. Hayatta kalmanın mucize olduğu bir ortamda toplu savunma…

Said Çekmegil’in “Vahye Göre Büyük Zulüm” eserinin ana teması Allah’a atfedilen ifadelerin aslında uydurma oluşu. Yazar, sanırım günlük okumalarında rast geldiği bu türlü ifadeleri not almış ve araştırma yapmış. Kaynağının olmayışını görünce de bu eseri kaleme almış. Eserin birinci basım yılı 1989 fakat benim elimde…

Aşkınlığa el koyup onu donuklaştıran dogmalar… Roger Garaudy’nin adını belki de 2012 yılında vefat ettiğinde duymuşsunuzdur belki de duymadınız. 2012 yılında Garaudy İslam’la şereflenişinin otuzuncu yılını yaşıyordu. Hayatının ise doksan dokuzuncu yılı. Bir ömre sığan onca şeyden, siyasetten (Fransız milletvekili, senatör), akademisyenlikten sonra İslam’la tanışan…

Hemşehrim Niyazi Mısri’nin hayatını anlatan roman türündeki eserin yazarı Emine Işınsu. Işınsu 2003 yılında tamamlamış romanını, okumak bugüne kısmetmiş. Bir dostum hediye etti ve Niyazi Mısri’nin hayatı, dönemin olayları ile ilgili roman tadında bilgilerimi tazelememe vesile oldu sağolsun. Niyazi Mısri, malum, Malatya’da 17. yüzyılın başlarında…