Bir Ölünün Defteri [Halid Ziya Uşaklıgil]

Halid Ziya Uşaklıgil, hepimizin bir şekilde bildiği-duyduğu bir isim. Hiç duymadıysak Aşk-ı Memnu’yu duymuşuzdur. Hiç bilmiyorsak, lise edebiyat dersinde konu olarak görmüşüzdür. Ben de bu kadar biliyordum, biraz daha derine inmek istedim. Aşk-ı Memnu romanı evde vardı küçükken fakat okumamıştım. Yazarın kendi sadeleştirdiği romanlardan edinip külliyatını tamamlamak isteği oluştu içimde. Geçtiğimiz kitap fuarında bir stantta Türk klasikleri görünce Uşaklıgil’den iki tane olmak üzere dört tane kitap aldım. Şu an pişmanım -berbat bir baskı, onlarca kelime hatası- fakat en azından yazarla tanışmış oldum bu vesile ile.

Bir Ölünün Defteri, kırık bir aşk hikâyesini anlatıyor. Oğuz Atay’ın bir videosunu izlemiştim, Halid Ziya’nın duyarlılığı ile kendi duyarlılığını benzeştiriyordu. Gerçekten de Bir Ölünün Defteri’ndeki kırık aşk hikâyesini kazıdığınız zaman altından bir tutunamayan çıkıyor. Hayata karşı beceriksiz ve korkak, hayatı anlamak konusunda aciz, insanların tutundukları ve önemsedikleri yaşama biçimlerinden kopuk. Vecdi de işte tam böyle bir tip. Öldükten sonra okunması için defterini en yakın arkadaşına bırakıyor. Halid Ziya’nın kaleminden biz de okuyoruz trajik hikâyeyi.

Elimde 116 sayfalık bir baskı var. Yayınevi adı zikretmiyorum çünkü gerçekten nefret ettim okurken. Bir an önce bitsin, elimden çıksın istedim. Yayına hazırlayan da özenmemiş, yayınevi de. Ruhu şad olsun Halid Ziya’nın.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir