Bilginin İslamileştirilmesi [İsmail Faruki]

İsmail Raci el-Faruki Filistinli bir âlim. 1986 yılında Yahudi teröristler tarafından şehit edilmiş. Bu kitap 1982 yılında yaptığı bir konuşmanın kitaplaştırılmış hali. İslam dünyasının en önemli probleminin eğitim olduğundan, farklı bir eğitim sistemi ile Müslümanların yaşadıkları problemlerin azalacağından bahsediyor. Kitabın benim açımdan ilgi çekici yönü çözüm yollarından da bahsediyor oluşu oldu. Birçok kitapta Türkiye’nin ve diğer Müslüman ülkelerin son birkaç yüzyıldır yaşadıkları sorunları ve sebeplerini okumuştum. Bu kitapta ise sorunlarla birlikte çıkış yolları da anlatılmış.

Kitabın birinci bölümünde sorun incelenmiş. Ümmetin bunalımı, bunalımın sonuçları ve devam etmesinin sebeplerini anlatmış yazar. Bugünün dünyasında Müslüman denilince bilhassa batılı zihinlerde eli kanlı bir teröristin görüntüsü beliriveriyor. Yazarın bunları 1982 yılında söylemiş olmasına rağmen bugün de tümüyle geçerli anlattıkları. İslam sanki dünyanın hasta adamı ve bütün şerlerin kaynağı. İslam dünyası sömürgeci güçler tarafından parça parça edilmiş durumda. Birbirinden farkları olmayan halklara sahip devletler birleşmekten aciz durumda oldukları gibi daha da parçalanıyor, iç savaşlar yaşıyorlar. Müslümanların enerjisi yapıcı işlerden çok kavgalara gidiyor. Kapitalizm her yere girmiş ve insanlara ihtiyaçların sınırsız olduğunu aşılamış durumda. Tüketim çılgınlığı iktisadi olarak bu ülkelerin sömürgelikten kurtulmalarına müsaade etmiyor. Asırlar boyu süren gerileme insanların cahil kalmalarına, batıl itikat ve düşüncelerin yaygınlaşmasına sebep oldu. Sömürgeciler ve işbirlikçileri evlerimize kadar değişik vasıtalarla girmiş durumda. Yazara göre radyo ve televizyon bana göreyse İnternet ve cep telefonları ile. İslam büyük bir depresyonun içinde ve bunun en temel sebebi eğitimsizlik. Müslümanlar batılı bir eğitim şeklini benimsemişler fakat bir idealleri, amaçları, hedefleri her şeyden önemlisi değerleri yok. Temel görüşleri eksik. “Her türlü sorunu çözebilecek en iyi bilgilerle dolu canlı bir ideoloji olarak İslam’dan habersizler.”

İkinci bölümdeyse başlık: Görev. Bu bunalımı fark eden Müslümanların ilk vazifesi eğitim sorununu çözmek olmalıdır. Hükumetlerin eğitime ayırdıkları bütçe artmalıdır. Öğrenciler ataları ve atalarının değerleri ile birlikte İslam eğitimi de verilmelidir. İslam’a bağlılık bu şekilde duygular yoluyla değil; akıl yürütüp ikna olmak yoluyla olacaktır. Üçüncü bölüm bu görevin uygulanması usulünün nasıl olacağını anlatıyor. Geleneksel ahlakın Moğol istilaları sonrasında dinin yok olacağı korkusuyla yeni şeyler üretmeyi bırakarak var olana sımsıkı bağlandığından ve bu yüzden yeni düşüncelerin üretilmediğinden bahsediyor yazar. İslam 12. yüzyıldan itibaren donduruldu ve bu şekilde bu günlere geldi. Şimdi yapılması gereken aksamakta olan geleneksel usulü yıkıp yerine gelişime açık bir usul getirmektir.

Kitabın dördüncü bölümü ise bilginin İslamileştirilmesi kapsamında atılması gereken zorunlu adımlardan bahsediyor. Modern disiplinlerin iyice öğrenilmesi, araştırma ve tahliller, modern disiplinlerin ve geleneksel birikimin eleştirilmesi gibi başlıklar içeriyor bu çalışma planı. Kitabın ekinde bilginin İslamileştirilmesi için yapılması gerekenler detaylandırılmış, iki senelik bir İslam Medeniyeti müfredatı çıkarılmış.

Yazarı ilk defa duymuştum ama bu kadar kıymetli bir insanın şehadetine üzüldüm doğrusu. Kitap yol göstericiliği açısından bulunmaz bir eser. Fehmi Koru’nun Türkçe’ye kazandırdığı bu eseri Risale yayınları basmış ve toplam 100 sayfalık ince bir kitap. Allah razı olsun İsmail Faruki’den ve emeği geçenlerden.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir