Bazen Yenilenmek Lazım

İhtiyar dünyamız her gün biraz daha yaşlanıyor içindekilerle beraber. Hayatlarımız da dünyamızla beraber eskiyor. Çocukluk günleri bitiyor, gençlik geride kalıyor. Delikanlılık çağları yaşanıyor, sonra cevher bitiyor. Hâlbuki küçük, sıradan, basit gördüğümüz her küçük günde, her 24 saatlik dilimde bizi sonsuzluğa taşıyacak bir çekirdek mevcut. Hayatlarımız sonsuza açılacak birer arazi gibi, bizden işlememizi bekliyor. O araziye iyi bakarsak dünya hayatımızdan güllük gülistanlık bahçelerle ayrılacağız. Bakmazsak ot bile bitmeyen çöller kalacak elimizde. Sonsuzluk kavramı hayatlarımızı eskimekten kurtarıyor. Burada yapıp ettiklerimizin elbet bir gün değerleneceği düşüncesi yenilikler katıyor yaşadığımız o küçük günlere.

Bazen yenilenmek lazım, çünkü hayat yeniden başlıyorum denildiği anda yeniden başlanılacak bir şey. Bütün yanlışlardan dönüyorum, doğrulara adıyorum ömrümü dediğimiz anda önümüze hiçbir engel çıkmadan yeniden başlayabiliriz her şeye. Hayatta karamsarlığa yer yoktur. Dünyanın düzeni nasıl işliyorsa işlesin, kötülük ve zulüm egemenliğini ne kadar genişletirse genişletsin, alet olmadığımız zaman bizim küçük dünyamıza asla giremezler.

Bazen yeniden başlamak lazım. Kendimizi karşımıza alıp konuşmamız, yaptığımız yanlışları tek tek önümüze döküp bunları yapmama azmini yüklenmemiz lazım. Yeniden tanışmamız lazım kendimizle. Dünyada niye var olduğumuzu, yapmamız gerekenlerin neler olduğunu, kaçmamız gerekenlerin neler olduğunu en başından bir daha tekrar etmemiz lazım. Yolumuzun önünde duran koca koca kayaları, dikenleri birer birer kaldırmak, bir kenara atmak ve yeni bir azimle o yolda yürümeye devam etmemiz lazım.

Hesap verme korkusuyla yaşadığımız hayatlarımızın esas hesap merciini düşünmemiz lazım. İşimizde patronumuza, müdürümüze hesap vermeyelim diyoruz. Toplum hayatında yanlışlar yapıp kanunlara hesap vermeyelim diye çaba gösteriyoruz. Bütün bunları yaparken bir yandan da hayatımızın sonunda vereceğimiz ve çoğunlukla önemsemediğimiz hesabı düşünüp daha ciddiyetle adımlar atmamız lazım.

Bazen düşünmek lazım. Yaşadığımız dünyada bizimle beraber yaşayan milyarlarca insanı düşünmek, ne halde olduklarını idrak etmek lazım. Gece yatağına aç giren, içecek temiz suyu bulamayan insanların da varlığını düşünmek lazım. Bunlar için ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı düşünmek lazım. En azından varlıklarını bilip, kalbimizle hallerine üzülmek lazım.

Bir Ramazan ayına daha geldik çok şükür. Ramazan ayını sadece gündüz aç kalıp gece yemek yiyerek geçirmemek lazım. Hayatımızı bu vesileyle yenilememiz, kendimizi bir hesaba çekip düzeltmemiz lazım. Açlıktan, susuzluktan, sıcaktan şikayet etmek yerine bizim gibi gönüllü olmaksızın aç, susuz kalanları düşünmek, hallerini anlamak lazım. Gündelik hayatlarımızı dünyevi meselelere ayırdığımız kadar uhrevi ve insani meselelere de ayırmayı öğrenmemiz, baştan sona kendimizi yenilememiz lazım. Ramazan ayının hepimiz için bir yenilenme fırsatı olması dileğiyle.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan