Yazar: mehmet

John Shirley bir bilimkurgu yazarı. Daha önce bir kitabını okumuştum, şimdi de bu Yeni Tabular’ı okudum. Bir tane bilimkurgu hikayesi, iki tane makale ve bir söyleşiden oluşuyor bu kitap. Hikâye, Tutsaklık Hali. Gelecekte Amerika’nın bir eyaletinin komple hapishaneye dönüştürülüşü üzerine kurgulanmış. Eyalet, Arizona, bir şirket…

Her çocuk mutlu olmalı dersin ama hiç bir çocuğun mutluluğunu sen sağlayamazsın. Dünyaya gelen milyarlarca çocuk, hepsinin geçirdiği bir çocukluk dönemi var. Gönül ister ki erkenden olgunlaşmasınlar. Fakat annesiz babasız çocuklar ya da yetersiz anne babaların çocukları erkenden olgunlaşıyorlar. Shuggie Bain, yazar Douglas Stuart’ın kendine…

Marcel Proust’un, Kayıp Zamanın İzinde adındaki yedi kitaplık serisinin ikinci kitabı: Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde. Birinci kitap olan Swann’ların Tarafı’nı okurken devamını okumam herhalde diye geçiriyordum içimden. Çok derin analizlerle dolu, çok fazla betimlemeleri olan bu kitap bir yandan okuma hazzı verirken bir yandan…

Okuduğum bir romanda yazar, büyükannesinin, bir fotoğraf çektirmek için ne kadar heyecanlandığını anlatıyor. Mevzubahis büyükanne, fotoğraf çekiminden önce kıyafetlerinden makyajına kadar titizlenerek belirlenen saati heyecanla bekliyor, bu büyük olayı karşılamak için çocuklaşıyordu. Yazarın doğum tarihine göre yaptığım hesap bu olayın 1890’larda geçmiş olduğunu gösteriyor. Bir…

Oxfam adında bir yardım kuruluşu var. Çeşitli organizasyonlar yapıp yayınlar hazırlayarak eşitsizlikle mücadele ediyorlar. Geçenlerde yaptıkları bir yayında dünyanın en zengin 89 kişisinin servet toplamının dünya nüfusunun yarısına tekabül eden 4 milyar kişinin servet toplamına eşit olduğunu açıkladılar. Bu tablonun ne kadar korkunç olduğunu anlayabilmek…

Ölüm Kalım Meselesi, 65 yıl evliliğin sonundaki bir çiftin son zamanlarıyla ilgili bir kitap. Irvin Yalom’un eşi, Marilyn, kanser hastalığı ile mücadele ederken, az zamanının kaldığını öğrenince kocasına birlikte bir kitap yazmayı teklif ediyor. Eşlerden birinin hayatının bu son döneminde ne kadar mükemmel bir hayat…

En sevdiğim Türk yazarlar arasında müstesna bir yeri olan Aziz Nesin ülkemizin yetiştirdiği dünya çapındaki yazarlardan birisi. Mizah öyküleri ile biliniyor fakat öykülerinin fantastik tarafıyla mizahın ötesine geçiyor çoğu zaman. Kafka gibi, Poe gibi farklı bir düşünme şekli var Nesin’in. Kendisiyle çok küçük yaşımda tanışmış…

1957 senesinde Baha Matbaasından basılan bu eseri hemşehrim Eflatun Cem Güney hazırlamış. Masalcı olarak bilinen ve Anadolu’yu karış karış gezerek masalları derlemiş olan Güney sadece masalla iktifa etmemiş, halk kültürüne ait bulabildiği ne varsa kayıt altına almış. İyi de etmiş. Günümüze kadar gelebilmiş olan sözlü…

Güzel bir yemek yediğinizi düşünün. Ama tabağın bir ucunda kocaman bir ölmüş böcek olsun. O yemekten ne kadar tat alırsınız? Yemek ne kadar lezzetli olursa olsun aklınız o böcekte kalır. O böcek sizi tiksindirir, ne kadar aç olursanız olun ucundan bir parça alır kalkarsınız. Belki…

Beş yıl kadar önce alıp çok sıkıcı bulduğum içine kenara attığım bu kitap bugün de fark ettim ki sıkıcılığından hiçbir şey yitirmemiş. Peyami Safa’nın Yalnızız adlı eserinde bahsedildiğini görünce raftan indirip bu defa tamamını okumak niyetiyle. Peyami Safa, bu kitaptan zevk alacak kimsenin olmadığını söylemiş…