Yazar: mehmet

Moby Dick adını duymayan yoktur. Nedendir bilmiyorum. Çocuk kitabı olarak mı ün yapmıştı, çok mu fazla basılıyordu, çok mu meşhurdu? Benim bu kitabı merak edip elime almam ne çocukluk dönemime denk geldi ne gençlik. Demek ki her şey zamanını bekliyor. Okuduğumu söylediğim herkesten de benzeri…

Unutma temalı bir yazı yazacaktım. Enes Tarım benden önce davranmış. Gören göze kılavuza hacet yok. Her şey ortada. Unutacağız.  İsrail’in Filistin üzerindeki emelleriyle ilgili bir yazı kaleme almıştım. Aynıyla gerçekleşmeye başladı bile. Unutkanlığımıza ve tembelliğimize güvenerek atıyorlar her adımlarını. Nasıl olsa bunlar unutkan. Nasıl olsa…

Bu kitap öncelikle bir roman değil. Adı roman olsa da bir Türk subayının Osmanlı’nın yıkılış, Türkiye’nin kuruluş dönemlerindeki hatıralarını içeriyor. Yüzbaşı Selahattin’in Anıları denseymiş daha iyi olurmuş. Bir devrin kapanış başka bir devrin açılışını anlatması hasebiyle Cumhuriyet tarihi açısından önemli bir eser. Selahattin Bey’in askerliğe…

Amerikan başkanı Biden, Hamas’ın yaptıklarını “katıksız kötülük” olarak nitelendirmiş. Katılmamak elde değil, birilerinin ölümüne sebep olmak kötülük, sivil insanların hangi bahaneyle olursa olsun öldürülmeleriyse katıksız kötülüktür. Peki, Gazze’de yaşayan yüz binlerce insanın katlediliyor olmasına ne demeli? Buna katıksız kötülük diyecek kimse yok mu? Dünya her…

Yıkılan binalara bakıyorum. Yıkımlardan önce ve sonra çürükçül bakterilerin ölü organizmayı yiyip bitirmeleri gibi birileri ortaya çıkarak o binanın para edecek her şeyini söküp götürüyorlar. Bir aradayken değerli olan o inşaat malzemeleri söküldükten sonra üç otuz paraya satılıyor. İnsanın içi acıyor, acımaz mı? Bunlar hep…

Yazar James Clavell, ikinci dünya savaşı sırasında Japonlara esir düşmesini bir üniversite olarak adlandırmış sonradan. Eserlerinde bu esaretin izlerinin olabileceğini düşünüyorum. Kitaplarını okuma gayreti içerisinde olduğum bir diğer yazar, Kurt Vonnegut, her ne kadar savaşı sürekli lanetliyor olsa da eserlerini bu savaşların kendisine kazandırdığı duygularla…

Sabah işe giderken radyo dinliyorum. Mahsuni Şerif çıkmış. Zalim diye bir türkü söylüyor. “Bilmem neden hırsızlığı, yapan değil bilen zalim” diyor. Sadece hırsızlık değil diye geçiriyorum içimden. Her türlü adaletsizliği, haksızlığı, liyakatsizliği, yanlışı görüp de susanlar da zalim. Bu dünyada zulüm var, bu ülkede zulüm…

Trafikte MASKİ araçları dikkatimi çekiyor. Üzerlerinde MASKİ logosu olmasa üzerinde durmayacağım. Fakat bu logoyla onlarca araç çıkmış trafiğe ve ortak özellikleri çok acelelerinin olması. Yoksa bu kadar yüksek sürati başka türlü izah edemeyiz. Sürat bir yana, kuralları kaideleri hiçe sayan bu sürüş şeklini ancak ambulanslara…

Aziz Nesin’in bir hikâyesini okumuştum. Devlet büyüklerinin açılışlara gitmelerini mizahi bir dille anlatan hikâyede bir devlet büyüğünün umumu tuvalet açılışına gidişini anlatıyordu Nesin. Bugünün Malatya’sına gelse mizah yazarları, anlatacak o kadar çok malzeme bulurlar ki yazmaya mürekkep yetmez.  Malatya Belediyesi’nin iş makinaları açılış töreni yansıdı…

Evleri yıkılan binlerce insanın mağduriyetlerinin giderilmesi namına herhangi bir adım atılmış değil. Depremin senesi dolacak neredeyse ve fakat bu insanlar ne yapacaklar, nasıl yapacaklar belli olmadı. Belediye kat sayılarını henüz açıklamış değil. Mağdurlar sadece ve sadece bekliyorlar aylardır. Herhangi bir faaliyet yok. Yöneticilerin açılışlarda fotoğraf…