Atlı Han [Abdullah Ziya Kozanoğlu]

Ramazan münasebetiyle okumalarımı hafifletmeye çalışıyorum. Hem yapacak başka işlerim var hem de aç susuz insan okuduğunu anlayamıyor. Yıllar önce okumuş olduğum Atlı Han kitabı geçti elime bugün, kendimi yormadan yavaş yavaş okudum. Ortaokul son sınıftayken rahmetli arkadaşım Mehmet’in elinde görmüştüm bu kitabı. Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun okumadığım bir kitabının varlığı beni şaşırtmıştı, babamın tüm seriyi almış olduğunu zannediyordum, demek ki bir iki tane olmayan kalmış dedim ve kitabı arkadaşımdan ödünç alarak hızla bitirdim. Şimdi bakıyorum da aklımda kitaptan hiç bir şey kalmamış. Avrupa Hun Devleti hükümdarı Attila döneminde geçiyor olaylar. Üç tane kahraman Türk savaşçısının başlarından geçen bir kaç macera. Toplam 200 sayfalık basit bir roman. Yazılıp basıldığı 40’lı yıllardaki Türkiye ile ilgili de fikir veriyor insana. Türklük bilinci üzerine çok fazla vurgu yapılan bu yıllarda elden düşmemiş bir eser olduğundan şüphem yok. Bugün için bir çocuk kitabı olabilecek derinliğe sahip olsa da o günün ortamında muhakkak az bulunan kıymette bir eserdi.

“Heyt! Susun bre!.. Şunu iyi bilin ki bağlı bulunduğum “Atlı Han” destur vermeden, yeryüzunde bir köpek bile hırlayamaz…”

“Hiçbir Türk arkadaşlarını kavga meydanında bırakıp kaçmaz.”

“Köpekler, siz bir Türk’ün vuruşmadan, aman dilediğini gördünüz mü?”

“Balamir de biraz önce ölümü erkekçesine, bir Türk gibi karşılamak için sinirlerini bütün güçleriyle geren arkadaşlarına baktı.”

 “II. Teodos mırıldandı:
– Usta binici! Ata güzel biniyor!.. Argon, karşılık verdi,:
– Her Türk ata güzel biner!..”

“Bir Türk, Tanrı’sından başka kimseye boyun eğmez; ancak kılıcı, namusu, sancağı önünde eğilir…”

Apokar dayanamadı. Halkı yarıp karşılarına çıktı:
– Siz Türksünüz! dedi. Argon güldü:
– Türk olmak bir suç değilse Türküz!
– Siz iyiliği seversiniz!
– Severiz!
– Siz kuvvetliyi ezer, güçsüze yardım edersiniz.
….
– Öyle ise sözü uzatma, Türkleri iyi tanıyorsun. Çok iyi bilirsin ki fazla konuşmayı da sevmezler.

Türk tarih romancılığının babası sayılabilecek Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun bu eserini ve diğer birçok eserini Bilge Kültür Sanat yeniden yayınlamış.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir