Algı Kapıları [Aldous Huxley]

Aldous Huxley 1954 yılında kaleme almış olduğu bu eser iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, yazarın meskalin adlı bir maddeyi deneysel amaçlı olarak kullanması sırasındaki deneyimlerini anlatıyor. İkinci bölüm ise daha sonra kaleme alınmış ve yazarın insan algılarıyla alakalı çeşitli fikirlerini içeriyor.

Meskalin adlı bu madde Güney Amerika ve Meksika yerlileri tarafından eski zamanlardan beri kullanılan peyote adlı bir mantarda bulunan bu madde 60’lı yıllarda hippiler tarafından yaygın bir şekilde kullanılmış. Bu tarihlerden sonra çoğu ülkede yasaklanan madde günümüzde de uyuşturucu madde sınıfına sokuluyor ve kullanımı yasak.

“Her birey doğar doğmaz içinde bulunduğu lisan geleneğinin faydalanıcısı ve kurbanıdır –lisan onun diğer insan deneyimlerinin biriktirilmiş kayıtlarına girebilmesini sağladığı ölçüde faydalanıcı, lisan onu elenmiş farkındalığını tek farkındalık olduğuna ikna ettiği ölçüde ve onun gerçeklik duygusunu bozduğu ölçüde kurban, böylelikle kendi kavramlarını veri, kendi kelimelerini de gerçek şeyler yerine koymakta çok zekidir.”

Meskalin tesiri altında deneyimlediklerinden bahseden yazar bu türlü bir madde ile ilgili insanların ezberlerini bozacak şekilde (meskalin özelinde) aslında doğru kullanılırsa faydalı olabileceğinden, insanların algılarını açabileceğinden bahsediyor.

Tıbbi olarak dayanağı var mı bilmiyorum ama meskalin kullanımı sırasında beynin şekerden yoksun kaldığını söylüyor yazar, belki beynin kullanıyor olduğu enerjiyi kastediyordur. Beyin bazı kaynaklarından yoksun kalınca farklı halüsinasyonlar gösteriyor insana.

“Çoğumuzun sadece meskalin etkisi altında gördüğünü sanatçı her zaman görmekle doğuştan donatılmıştır.”

Uzun ve biraz sıkıcı bir anlatımı var yazarın. Çok fazla detaya iniyor anlatırken ve okuyucunun olaydan uzaklaşmasına sebep oluyor. Belki de çevirinin kuru olmasından kaynaklanıyor durum diye düşündüm.

Çeşitli akıl hastalıklarını meskalin kullanımı deneyimleri ile açıklamaya çalışmış Huxley, sanatçılardaki yeteneği de yine deneyimleri ile açıklamaya çalışmış. Alkol ve sigara kullanımının dünyaya ve insanlara verdiği zararlardan bahsederek meskalini masumlaştırmaya çalışmış bir yerde.

Günümüzde bu maddenin o zamanlar kadar yaygın bir kullanımı olmadığı için bu kitabın rehber edinilmesi günümüzde sakıncalı olabilir. Alkolün etkilerini herkes biliyor fakat meskalin her bünyede aynı sonuçları vermeyebilir ve bu konu hakkında yeterince veri yok zira.

“Aşinalık kayıtsızlık doğurur. Modern teknoloji geleneksel hayal-sunan malzemeleri değersizleştirme eğilimindedir. Bir şehrin aydınlatılması mesela, bu bir zamanlar son derece ender bir olaydı, zaferler ve ulusal bayramlar, azizlerin kutsanması ve kıralların taç giymesinde yapılırdı. Ama şimdi her gece öyle ve cin, sigara ve diş macunlarının erdemlerini kutlamakta kullanılıyor.”

Kitabın ikinci bölümünden dikkat çekici bir fikir de yukarıda alıntıladığım gibi, insanların artık hayal kurduracak her şeye aşina oldukları için yeni hayalleri kurmakta zorlandıklarından bahsediyor. Işıklandırmadan renkli camlara kadar her şey o kadar kolay ulaşılır durumda ki, esprilerini yitirmiş durumdalar. Ben müzik için bir ek yapayım, eskiden sevilen bir şarkıya ulaşmak için çok fazla emek veren insan kayıt teknolojisi ile o müziğin değerini bir derece düşürmüştü gramofonlar çıkınca. Şimdi ise istenen müzik bir tıkla önümüze hazır düşüyor fakat gönül telimizi yüz yıl önceki insanlarınki kadar titretmiyor.

Kitabın sonunda ekler bölümü var. Bu bölümlerin birinde oksijen ve karbondioksitten oluşan bir maddenin etkilerinden söz eden yazar bir diğer bölümdeyse inanların tüketim alışkanlıklarının değişiminin zihinsel süreçlere etkisinden bahsetmiş. Bir kış boyunca taze sebze ve meyvelerden ve vitaminlerden mahrum kalan insanların yaratıcı zekâsının daha farklı olabileceğini söylüyor Huxley.

İmge yayınları tarafından basılan eserin çevirisini Mehmet Fehmi İmre yapmış.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan