Alçak

Bir bataklıkta açan minik bir çiçek o bataklık için bir ümittir. İyi bir şeydir yani. Peki bir gülistanı sarmaya başlayan çamur kümelerine ne demeli? Her elinizi attığınız çiçeğin sizi birkaç diken yerine tozla, çamurla karşılamasına?

Karıncaya sormuşlar, ‘hayatının amacı ne?’ diye. ‘Kış için erzak depolamak’ diye cevaplamış. Kıymetsiz bir hayat için ne kadar büyük bir amaç. Başka bir açıdan bakıldığında; çok kıymetli bir hayat için ne kadar da kıymetsiz bir amaç. Hayatımızda bizim için önemli olan bu filmin kahramanı olmak mı yoksa rol ne olursa olsun vazifeyi yerine getirmek mi?

Yanlış yoldasın dostum, çok yanlış. Bu kahramanlık arzun seni hiçbir yere götürmeyecek aslında. Bu sıkı sıkıya tutundukların, benim-bana ait dediklerin. Hiçbirisi seni bu hayatın kahramanı yapmayacak. Sonun hep aynı, herkesle aynı toprağı boylayacaksın. Sonra ya yükseklerin de yükseğine çıkarsın ya da alçakların da alçağına inersin. Alçaklık yaptıkça alçalırsın. Alçalman sonsuza kadar devam eder.

Bataklıktaki bir çiçeğin güzelliğini taşıyorsan yükseklerdesin demektir. Gül bahçesini viraneye çeviriyorsan alçaksın. Allah’ın emrini hiçe sayıp nefsinin emrine göre yaşıyorsan alçaksın. Adalet diye bir duygu yoksa karmakarışık hislerinin arasında, başkalarından kendini üstün görmeye başladıysan ve bu üstün görünümünden dolayı onların hukuklarını hiçe sayıyorsan alçaksın. Komşun açken tok yatabiliyorsan, birileri ağlarken kahkahalarla gülebiliyorsan, yan sokağında cenaze varken davullu zurnalı düğün yapabiliyorsan, dünyanın her hangi bir yerinde insanlar zulme maruz kalıyorken sen en azından bir dakika gözlerini kapatıp kendini onların yerine koyamıyorsan sevgili dostum, çok üzgünüm ama…

İnsanın dediğin nedir ki? Üç beş damla kan Necip Fazıl’ın dediği gibi. Canım kardeşim. Sen de öylesin. Yükseklere çıkmaya uğraştıkça alçaklaşıyorsun. Daha iyi olayım derken ne yazık ki daha kötü oluyorsun. Bir saatten sonra kuduz mikrobunun esir aldığı bir hayvana benzemeye başlıyorsun. Bak işte etrafına bak. Sendeki alçaklığın çukurlaşmış halleri ile karşılaşacaksın. Oturduğu koltuktan kalkmak istemeyen, kalkmamak için elinden geleni yapan alçaklara bir bak. Bu alçak bir apartman yöneticisi de olabilir Suriye devlet başkanı da. O kişiyi alçaltan o koltuğa yapışması, o koltuktan kalkmamak için başkalarının kanı bahasına çabalamasıdır. Kendi menfaati için başkalarının hukukunu çiğneyen alçaklara bir bak. Düzen benim haram yememi mecbur kılıyor diyen alçaklara bak. Yetimi gözetmek gibi bir sorumluluğunun olduğunu bir an bile düşünmeyen alçaklara bak. Hırsızlığı değişik kıyafetlere büründürüp değilmiş gibi gösteremeye çalışan, kendileri başta olmak üzere herkesi buna inandıran alçaklara bir bak. Kamu malını babasının malıymış gibi yiyen, Allah’ın verdiğini şeytanın yolunda harcayan, dedikodunun mutlu ettiği alçaklara bak. Canım kardeşim, bu yoldan ayrılmadığın sürece sen de bunlar gibi alçaklaşacaksın.

Bir hayat için en güzel gaye pisliğe bulaşmamaktır. En güzel dava Allah’ın rızasını kazanmak için çaba göstermektir. Dünya ne kadar kötüleşirse kötüleşsin, bataklıkta açan çiçek gibi kendimizi korursak; bizim gibi düşünenlerin sayısını artırırsak o zaman bataklıklar gülistana döner. Alçaklaştığımızı fark etmez, alçaklaşma yarışında başarılı olmak için emek harcarsak işte o zaman görüntüde yükseliyor olsak bile gerçekte alçaklara inmiş olmaktan başka hiçbir şey yapmış olmayız.

Author: mehmet
Mehmet Zeki Dinçarslan

4 thoughts on “Alçak

  1. Twitter’da denk gelmistim,adam Q&A yapıyor. Biri sormuş, “hayat niye adil değil” diye. Cevabı: Ölüm adil olduğu için. Bunu da twitterdan ogrendik iste:) Aklıma geldi okurken.
    Saygılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir